Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/28791 E. 2015/35425 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28791
KARAR NO : 2015/35425
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirketin yurtdışı şantiyelerinde çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedilmesine rağmen işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma alacağını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının davalı şirket çalışanı olmadığını, dava dışı … çalışanı olduğunu, davalı şirketin işveren vekili konumunda olduğunu ve davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacıya ibraname karşılığı hak ettiği alacakların ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının yurt dışında çalıştığı yabancı tüzel kişilerle davalı şirket arasında organik bağ bulunduğu, davacıların taleplerinden davalı şirketin sorumlu olduğu, davacı işçinin son dönem çalışmasının davacı işçi tarafından işverene verilen istifa dilekçesi ile sona erdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iki farklı çalışma döneminde de iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacının davalı işverene ait …’daki işyerinde 21.02.2007-02.04.2008 tarihleri arasında ve …’daki işyerinde 16.09.2008-19.09.2009 tarihleri arasında çalıştığı dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece, hem davacının çalışmaları ayrı ayrı değerlendirilerek her iki dönem yönünden imzalı ibraname ile ödenen kıdem tazminatı miktarları mahsup edilip bakiyeleri hüküm altına alınmış, hem de ihbar tazminatı yönünden sadece son dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği gerekçesi ile ihbar tazminatı talebi reddedilmiştir. Dosya içinde davacı tarafından elle yazılarak işverene verilen 24.08.2009 tarihli dilekçede aynen “16.09.2008 tarihinden itibaren şantiyenizde 45527 sicil numarasıyla borucu olarak çalışmaktayım. 16.09.2009 tarihinden sözleşmem bitiyor. 20.09.2009 tarihinde sözleşme bitimi şantiyenizden ayrılmak istiyorum. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim ” yazmaktadır. Davacının her iki çalışma döneminin ayrı ayrı değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak ilk dönem bakımından, işçiye kıdem tazminatı ödendiğine göre iş sözleşmesinin işverence feshedilmiş olduğu kabul edildiğinden ihbar tazminatının hesaplanması; ikinci dönem bakımından ise davacı tarafından sunulan dilekçenin, Dairemizce incelenen çok sayıda emsal dosyada da işçi tarafından verilmiş olan dilekçelerin çoğunun istifa amaçlı olmayıp, yurda dönüş için verildiği ve istifa eden işçiye kıdem tazminatı ödenmeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde istifa dilekçesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla, ikinci dönem çalışmasının da işverenin haksız feshi ile sona erdiği kabul edildiğinden bu dönem için de ihbar tazminatının hesaplanması ve ayrı ayrı hesaplanan ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması gerekir. Delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek davacının ihbar tazminatı talebinin reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.