Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/27864 E. 2015/28937 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27864
KARAR NO : 2015/28937
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, sendika yönetim kurulunun 29.05.2015 tarih ve 87 sayılı kararının 4. maddesinin ve bu madde ile çıkarılan “Büro Memurları Sendikası Mali İşler Yönetmeliğinin” iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili, müvekkilinin davalı sendika genel başkanı olduğunu, sendika tüzüğünün 21. maddesine aykırı olarak diğer yönetim kurulu üyelerinin toplantıların her zaman yapıldığı salondan başka bir odada toplantı yaptıklarını ve bir takım kararlar aldıklarını, tüzük ile sendika genel başkanının açık olarak yetkili olmasına rağmen, korsan yönetim kurulu toplantısında sendika adına para çekme, havale için limit verme, hesaplar açma ve kapatma konusunda genel başkan yardımcıları Vecdi Yanbaz ve Hadi Erdoğmuş’un çift imza ile kanun ve tüzüğe aykırı olarak yetkili kılındığını, daha sonra genel başkana verilen mali yetkileri gasp edemeyen mevcut diğer yönetim kurulu üyelerinin “Büro Memur Sen Mali İşler Yönetmeliği” adı altında bir yönetmelik çıkardıklarını, anılan yönetmeliğin anayasa, kanun ve sendika tüzüğüne aykırı olduğunu, yönetmeliğin yetkili imzalar ve parasal sınırlar başlıklı 12. maddesinin (b) ve (c) bentleri ile 10. maddesinin (a), (b) ve (c) bentlerinin anayasa, kanun ve tüzüğe aykırı olduğunu ileri sürerek davalı sendika yönetim kurulunun 29.05.2015 tarih ve 87 sayılı kararının 4. maddesinin ve karardaki bu madde ile çıkarılan “Büro Memurları Sendikası Mali İşler Yönetmeliği” nin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacılardan Y.. Y..’ın uzun yıllardır başkanlığını sürdürdüğü sendikanın 5. olağan genel kurulunda yeniden başkan olarak seçilmiş ise de fikir ayrılıkları sebebiyle yönetimde tek başına kaldığını, sendika genel yönetim kurulunun, genel kuruldan sonraki en yetkili karar ve yürütme organı olduğunu, alınan kararların tüzük ve genel kurulun verdiği yetki kapsamında alındığını, ayrıca davacının, tüzüğün 22/g maddesinde yer alan genel başkanın görevlerinden olan “Sendika yönetim kurulunun vereceği görevleri yerine getirmek” hükmünü kasten yerine getirmediğini, sendika 5. olağan genel kurulunda yönetmelik çıkarılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiğini ve bu yetkiye dayanılarak söz konusu yönetmeliğin çıkarıldığını, her ne kadar davacı yönetmeliğin tamamının iptalini istemiş ise de, yönetmelik hükümlerinin tamamının mevzuata ve tüzüğe aykırı olamayacağının açık olduğunu, tüzük gereğince genel kuruldan sonraki en yetkili organının genel başkan değil yönetim kurulu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2/1-ğ maddesinde tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanan sendikaların amacı, yine aynı maddede, üyelerinin ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak olarak ifade edilmiştir. Anayasamızın 51. maddesi ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 3/f maddesi de aynı doğrultudadır. Sendikaların özgür oldukları oranda belirtilen amacı gerçekleştirebileceği kuşkusuzdur.
6356 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde de, sendikal hak ve özgürlüklerin, özgürlükçü ve demokratik toplum esasları temelinde düzenlendiği belirtilmiştir. Bu bağlamda, sendikal özgürlüklerin başında, sendikaların, kurulduktan sonra faaliyetlerinde ve yönetiminde serbest olabilmeleri hususunun geldiğini ifade etmek gerekir. Şüphesiz, yönetimde serbest olması gereken sendikanın, tüzüğünü, kendi iradesi ile belirlemesi gerektiği tabiidir. Ülkemiz tarafından 1993 yılında onaylanan, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün, Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 sayılı Sözleşmesi’nin 3/1. maddesine göre de “Çalışanların ve işverenlerin örgütleri tüzük ve iç yönetmeliklerini düzenlemek, temsilcilerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinliklerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkına sahiptirler.”
Niteliği gereği demokratik kuruluş olması gereken sendikaların, kendi iradeleri ile tüzüklerini belirleme hakkı da, özgür ve serbestçe faaliyet de bulunmalarının ön şartı olan sendika içi demokrasi ilkesi ile sınırlıdır. Uluslararası sözleşmeler, hukukun genel ilkeleri ve demokratik hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan düzenlemelerin, sendika içi demokrasiye zarar verecek olması sebebiyle, çağcıl hukuk düzenince korunması düşünülemez. Nitekim 87 sayılı ILO sözleşmesinin 3/2. maddesinde de, sendikaların tüzüklerini düzenleme hakkının, kanuna uygun şekilde kullanılması gerektiği ifade edilmiştir.
İnceleme konusu davada, sendika tüzüğünün 20. maddesinin (n) bendinde, sendikal çalışmalar için gerekli yönetmelikleri hazırlamak, yürürlüğe koymak, değiştirmek veya kaldırmak konusunda sendika yönetim kurulu görevli ve yetkili kılınmıştır. Yine sendika tüzüğünün 62. maddesi hükmünde de “Sendika tüzüğünde belirtilen yönetmelikler ile tüzükte açıklanmayan konularda gerekli görülen yönetmelikler sendika yönetim kurulunca hazırlanır ve yürürlüğe konur” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, sendika yönetim kurulunun, yönetmelik düzenleme konusunda yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, yürürlüğe girecek yönetmelik hükümlerinin, tüzük değişikliği niteliğinde olmaması ve ayrıca yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere mevzuata da aykırı olmaması gerektiği tabiidir.
Sendika tüzüğünün 22. maddesinin (d) bendinde “Genel başkan vekili ile birlikte genel yazışmaları, konusuna göre de ilgili genel başkan yardımcısı ile birlikte diğer yazışmaları imza etmek”, aynı maddenin (f) bendinde de “Belgeye dayalı olarak bütçede yazılı temsil ödeneği gereğince harcamada bulunmak veya bu hükme dayalı olarak bu yetkisini diğer yönetim kurulu üyelerinin birisine devretmek” hususları genel başkanın görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Tüzüğün 24. maddesinin (a) bendinde “Sendikanın muhasebe işlerini kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri gereğince yürütmek ve dönem bütçelerinin uygulanmasını sağlamak”, (h) bendinde ise “Tahsil, tediye, mahsup ve sair muhasebe işlemlerine ilişkin belgeleri ve yazışmaları başkanla birlikte imzalamak” hususları da mali işlerden sorumlu genel başkan yardımcısının görevleri arasında sayılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacılar vekilinin temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, davalı sendika yönetim kurulunun 29.05.2015 tarih ve 87 sayılı kararı ile “Büro Memurları Sendikası Mali İşler Yönetmeliği” nin düzenlenerek yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.
Dava konusu yönetmeliğin 10. maddesinin (a) bendinin son cümlesine göre “Harcamaların yapılabilmesi için Genel Merkez kararının alınması şarttır.” aynı maddenin (b) bendine göre de “Ancak, mücbir nedenlerle hasıl olan durumlarda veya genel merkez kararının alınamayacağı olağanüstü hallerde genel merkez yönetim kurulu üyelerinin her birinin asgari ücretin brüt tutar kadar doğrudan harcama yetkisi vardır. Genel Başkanın harcama yetkisi yüzde on fazla olacak şekilde belirlenir. Bu harcamalar ay sonunu müteakip 15 iş günü içerisinde muhasebe birimine teslim edilir. Muhasebe birimince teslim alınan belgeler bir listede tanzim edilir ve harcama yapan ilgisine imzalattırılarak genel merkezin onayını müteakip muhasebeleştirilir.” Yine aynı maddenin (c) bendine göre ise “Ayrıca genel merkez kararının alınamayacağı olağanüstü durumlarda genel merkez yönetim kurulunun maaş ve diğer özlük haklarının, sendikanın hizmet binasının idamesi (elektrik, su, doğalgaz, yemek ve temsil giderleri gibi yaşamsal kaynaklar) için ihtiyaç duyulan harcamalar genel başkan yardımcısı (mali işler) ile birlikte diğer genel başkan yardımcılarının birisinin imzası ile yapılabilir.”
Yönetmeliğin 12. maddesinin (c) bendine göre de “Açılan banka hesabı ile ilgili ATM (Para çekme Kartı) kartı Genel Başkan Yardımcısı (Mali İşler) tarafından alınır, bu kart önceden Genel Merkezce alınan kararlarla ilgili harcamalarda kullanılır.”
Yukarıda ayrıntılı olarak ifade edilen ve sadece genel başkan ile mali işlerden sorumlu genel başkan yardımcısına yetki veren tüzük hükümleri nazara alındığında, yönetmeliğin 10. maddesinin (a) bendinin son cümlesi ile aynı maddenin (b) ve (c) bentleri ile 12. maddenin (c) bendi hükümlerinin, tüzük değişikliği niteliğinde bulunduğundan geçersiz oldukları tartışmasızdır.
Diğer taraftan, yönetmeliğin “Bununla birlikte, Genel Başkan veya Genel Başkan yardımcısının (Mali İşler) herhangi birinin olmaması durumunda asıl imza ile birlikte ikinci imza olarak diğer Genel Başkan Yardımcılarından birisinin imzası yeterlidir. Bu dönemde doğabilecek mali sorumluluktan imza sahipleri sorumludur” şeklindeki 12. maddesinin (b) bendi ise, somut gerekçelerle objektif olarak görevde bulunulamayacak zorunlu durumlarda uygulanacağından, tüzüğe aykırılık teşkil etmemektedir.
Bütün bu açıklamalar karşısında, mahkemece “Büro Memurları Sendikası Mali İşler Yönetmeliği” nin, 10. maddesinin (a) bendinin son cümlesi ile aynı maddenin (b) ve (c) bentleri ile 12. maddenin (c) bendi hükümlerinin geçersiz olduklarının tespitine ve fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.