Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/27585 E. 2015/28145 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27585
KARAR NO : 2015/28145
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/06/2015
NUMARASI : 2015/367-2015/506

DAVA : Davacı, tazminat ve birkısım işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın usulden reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz olunan karar tazminat ve birkısım işçilik alacaklarının ödetilmesi istemi ile açılan davada, eksik ödendiği belirtilen gider avansının verilen kesin süre içerisinde tamamlanmaması sebebi ile davanın usulden reddine ilişkindir.
Dava, açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/g. maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Anılan Kanun’un 120. maddesinde;” Davacı yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir ” düzenlemesine yer verilmiştir.
324. maddesi ise; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Kanun’un 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinde ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur.

Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi 6100 sayılı Kanun’un 324. maddesi düzenlemesi karşısında mümkün değildir. Delil ikamesine yönelik avans istenmekte ise 6100 sayılı Kanun’un 115. maddesine göre değil, 324. maddesine göre işlem yapmalıdır.
Dosya içeriğine göre mahkemece, dava açılırken tanık giderinin ödenmemesi sebebi ile eksik yatırıldığı belirtilen gider avansının, iki haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması konusunda davacı tarafa süre verilmiş ve tamamlanması istenen giderin ödenmediği gerekçesi ile dava usulden reddedilmiştir. 28.09.2014 tarihli ve 29133 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 4. maddesinde dava açılırken taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri ve diğer işlemler için 55,00 TL’nin ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Tarifenin aynı maddesinde sayılan tanık, keşif ve bilirkişi ücretine ilişkin giderlerin 6100 sayılı Kanun’un 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansına ilişkin olduğu, yukarıda açıklanan şekli ile Yargıtay uygulaması ile benimsenmiştir.
Davacı, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu G.. Linyitleri İşletmesi Müessesesine yönelttiği davada, taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri ve diğer giderler için 55,00 TL olmak üzere, ödemesi gereken toplam 145,00 TL gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmıştır. Mahkeme ara kararında tamamlanması istenen tanık gideri, delil ikamesi avansına ilişkin olup, yatırılmaması ancak 6100 sayılı Kanun’un 324. maddesi gereğince usulüne uygun kesin süre verilmesinden sonra, sözkonusu delile dayanılmasından vazgeçilmesi sonucunu doğuracaktır. Bu durumda gider avansına ilişkin dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.10.2015 günü oybirliği ile karar verildi.