Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/2479 E. 2016/8027 K. 16.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2479
KARAR NO : 2016/8027
KARAR TARİHİ : 16.03.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının 1990 yılında … işçi olarak çalışmaya başladığını, 1996 yılından itibaren de … çalışmasını sürdürdüğünü, burada üst üste yenilenen iş sözleşmeleriyle istihdam edilen davacının Şubat 2001 tarihinden sonra kadrolu olarak çalışmasını sürdürdüğünü, 5286 sayılı Kanun gereğince işyerinin …. devrinden sonra 13.07.2012 tarihinde emekli olduğunu, davacıya Şubat 2001 tarihine kadar geçen yıllara ait izin ücretlerinin ödenmediğini, yine belirsiz süreli kadrolu statüye alındığı tarihten emekli olduğu tarihe kadar geçen süredeki yıllık ücretli izinlerinin de bu tarihten önceki kıdemi nazara alınmaksızın eksik kullandırıldığını belirterek yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işe girdiği tarihten 2001 tarihine kadar aralıklı ve mevsimlik işçi olarak çalıştığını, izin hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun’un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının, davalı işyerinde 1990-2001 yılları arasında mevsimlik işçi, devamında ise emekli olduğu tarihe kadar daimi işçi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, mevsimlik işçi ancak bir yıl içindeki çalışmasının on bir ayı aşması durumunda yıllık ücretli izin alacağına hak kazanabilir. Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden, davacının daimi kadroya geçtiği süre öncesinde on bir ayı aşan çalışmasının bulunmadığı yıllar olduğu anlaşılmakla, mahkemece bu yıllar hesap dışı bırakılarak, davacının on bir ayı aşan hizmet yılları için yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığının kabulü ile onbir ayın üzerinde çalışma bulunan yıllarda kıdemi ve toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak yapılacak hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 16.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.