Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/22755 E. 2015/28310 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/22755
KARAR NO : 2015/28310
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2015
NUMARASI : 2012/711-2015/456

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davacının uyarılmaksızın haksız, hukuka ve feshin son çare olması ilkesine aykırı bir şekilde işten çıkarıldığını beyanla, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işine iadesine, boşta geçen süre ücreti ve tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İsteminin Özeti:
Davalı işveren, davacının iş güvencesi kapsamında olmadığını, iş yerinde otuzdan az işçi çalıştığını, davalı derneğin farklı iş kollarında faaliyet gösteren iki işletmesinin bulunduğunu, davacının iş sözleşmesinin işine geç gelmesi veya hiç gelmemesi, tutum ve davranışları sonucu aldığı ikazlar ve hakkında tutulmuş tutanaklar ile en son dernek yönetim kuruluna sarf ettiği tehdit vari sözler sebebiyle ahlak ve iyiniyet kurallarına uymaması sebebiyle feshedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebebe dayanmaksızın feshedildiğini, işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının davacının birbiri ile bağlantılı iş yerlerinde toplam çalıştığı süre de dikkate alınarak altı aylık ücret karşılığı olarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermiştir.
Temyiz:
Karar, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde otuz ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir.
4857 sayılı Kanun’un 2/2 maddesine göre, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Yine aynı Kanun’un 18/4 maddesi uyarınca, işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. Keza bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin dahil olduğu iş kolundan sayılır.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik iş sözleşmesi ile çalışanlar arasında bir ayırım yapılamaz. Fesih bildirimin yapıldığı tarihte otuz işçi sayısının tespitinde göz önünde bulundurulacak işçinin iş sözleşmesinin devam etmekte olması yeterli olup, ayrıca fiilen çalışıyor olması gerekmemektedir. Ancak hastalık, iş kazası, gebelik ya da normal izin ve benzeri sebeplerle ayrılan işçi yerine bu süre için ikame işçi temin edilmiş ise, otuz işçi sayısında ikame edilen işçi dikkate alınmayacaktır. Konumu itibarıyla güvence kapsamı içerisinde olmayan işveren vekillerinin ve yardımcılarının da işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir.
Davacının davalıya ait Ankara Şeker Fabrikası Şeker Çocuk Evi’nde 25.01.1996 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 31.05.2012 tarihine kadar büro işçisi olarak görev yaptığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacının görev yaptığı işletmede fesih tarihi itibariyle çalışan sayısının otuzdan az olduğu dosya kapsamında sabittir. Mahkemece hatalı olarak, davalı işyerine ait başka bir iş kolundaki işletmede bulunan çalışanların toplam çalışan sayısına eklenmesi suretiyle işe iade davasının açılabilmesi için kanunun aradığı otuz sayısının mevcut olduğu değerlendirmesi yapıldığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 190,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 12.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.