Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/19742 E. 2015/25117 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19742
KARAR NO : 2015/25117
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 26.11.1999 tarihinden itibaren davalı iş yerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, davalı iş yeri tarafından 06.12.2013 tarihli bildirim yazısı ile müvekkilinin çalıştığı …… Outlet şubesinin kapatılmasının gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin fesih edildiğini belirterek müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde işletmenin, işyerinin veya işin gerekleri kavramına yer verilmiş, işletmesel karar kavramından söz edilmemiştir. İşveren yönetim hakkı kapsamında amaç ve içeriğini belirlemekte serbest olduğu kararlar alabilir. Geniş anlamda işletmesel karar işçinin iş sözleşmesinin feshi dahil olmak üzere işverenin işletme, işyeri ile ilgili ve işin düzenlenmesi konusunda bu kapsamda aldığı her türlü karardır.
İş ilişkisinde işletmesel kararla iş sözleşmesini fesheden işveren, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken keyfi davranmamalı, işletmesel karar dürüstlük kuralarına uygun olarak alınmalı ve bu hak kötüye kullanılmamalıdır. İşverenin keyfi davrandığını ispat yükü işçiye aittir.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi davacının mağaza müdürü olarak görev yaptığı mağazanın kapatılması ve başka bir görevde değerlendirilemediği gerekçesiyle geçerli sebeple feshedilmiş, mahkemece davacıya davalı şirket bünyesinde farklı bölüm veya mağazalarında çalışma teklifinin götürülmediği, feshin son çare olma ilkesine de uyulmadığı, gerekçesiyle feshin geçerli sebebe dayanmadığı sonucuna ulaşılmışsa da, davacının müdür olarak görev yaptığı mağazanın kapatıldığı sabittir. Fesih döneminde açılan yeni şubelere veya başka bir şubeye davacı ile aynı işi yapan yeni bir personel alınmadığı, mevcut çalışanlardan görevlendirme yapıldığı, bu görevlendirmenin de davalı işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğu nazara alındığında işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 59,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 15.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.