Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/19494 E. 2015/26117 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19494
KARAR NO : 2015/26117
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Malatya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2013/277-2013/186

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı def’inde bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında işçilik alacaklarının ıslah dilekçesi ile talep edilen kısmının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davalının sunduğu ödeme belgelerinin dikkate alınması gerekip gerekmediği konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkar olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/8. maddesinde işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. İşverence işçiye fazladan ödenen ücret ve ücret eklerinin geri alınmasında da uyuşmazlığın temelinde sözleşme ilişkisi olmakla zamanaşımı süresi beş yıl olarak uygulanmalıdır. Kısmi bir dava açılması halinde alacağın yalnız o kısmı için zamanaşımı kesilir. Dava dışı kalan bölümü hakkında, zamanaşımı işlemeye devam eder.
Somut olayda, davacının, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak ıslah ettiği, davalının ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda zamanaşımının dava tarihine göre dikkate alındığı, ıslah tarihine göre zamanaşımı değerlendirmesi yapamadığı anlaşılmış olup, davalının ıslah dilekçesine karşı yaptığı zamanaşımı def’i dikkate alınarak alacakların yeniden hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Öte yandan, davalı işverence alacakların bir kısmının ödendiği iddia edilerek, dosyaya ödeme belgeleri sunulmuştur. Mahkemece bu konuda araştırma yapılmamıştır. Ödeme itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden bu itirazın dikkate alınması gerekir. Bu durumda, davacının, iddia edilen ödemeler ile ilgili beyanı alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.