Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/19362 E. 2015/26333 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19362
KARAR NO : 2015/26333
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2013
NUMARASI : 2002/239-2013/556

DAVA : Taraflar arasındaki, uğranılan zararın tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalı H.. K.. avukatları ile C.. Ö.. tarafından istenilmesi ve H.. K.. avukatıncada duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.04.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi, karşı taraf adına Avukat Ali Alagöz geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; fabrikada yapılan teftiş sonucu adli soruşturma raporu ile davalıların 190.012,500 TL kuruluş zararına sebebiyet verdiklerini, kuruluş alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek kanuni fazi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve ceza davasına dayanılarak, beraat kararı verilen A.. E.. yönünden davanın reddine; diğer davalıların ise haksız fiil niteliğindeki eylemleri sebebi ile davacıya zarar verdiklerinin ceza davasında alınan bilirkişi raporu ve verilen mahkumiyet kararı ile kesinleştiği, ceza yargılaması sonucu verilen kararın maddi vakıa yönünden hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalılardan Halil Karadağ vekilleri ile C.. Ö.. temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddianın ileri sürülmesi, savunmanın yapılabilmesi ile delillerin eksiksiz olarak toplanılıp tartışılabilmesi öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan, davaya bakılamaz, yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir.
Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma imkanı verilmeden hüküm kurulamaz.
6100 sayılı Kanun’un 50. maddesine göre medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı Kanun’un 52. maddesine göre medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri tarafından temsil edilir. 54. maddesine göre de vesayet altında bulunan kişinin davasının kanuni temsilcisi vasıtasıyla açılması ve yargılamanın yürütülmesi ve vasiye iş bu davayı açmasına izin verildiğine ilişkin kararın ibrazı zorunludur.
Somut olayda; basit zimmet suçundan mahkumiyet kararı bulunan davalı H.. K.. ve C.. Ö..’ın vesayet altına alındığı ve vasilerine tebliğ yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer davalıların vesayet altına alınıp alınmadıkları dosya kapsamından tam olarak anlaşılamamaktadır. Mahkemece diğer davalıların vesayet altına alınıp alınmadığı araştırılmalı; alınmış ise vasilerine dava dilekçesi, ve yargılama aşamasındaki tüm dilekçe, raporların, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve ilgili tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.