Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/16580 E. 2017/16325 K. 06.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16580
KARAR NO : 2017/16325
KARAR TARİHİ : 06.07.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işverenin bir başka işçisine sataşması üzerine haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
A-Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 1.845,26 TL olup karar tarihi itibari ile 2.080,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE,
B-Davacı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği noktasında toplanmaktadır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur.
Somut olayda, davacı işçi noter aracılığı ile keşide ettiği 21.06.2011 tarihli fesih bildirimi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiştir. Davalı işveren, iş sözleşmesinin davacının işverenin başka işçisine sataşması üzerine haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından düzenlenen 20.06.2011 tarihli bildirimle feshedildiği, fesih bildirimi ve tanık beyanlarına göre davacının işyerinde çalışan diğer işçi ile fiziksel şiddete varan nitelikte kavga ettiğinin sabit olduğu, feshin haklı nedene dayandığı kabulü ile kıdem tazminatı talebi reddedilmiştir.
Davacının noter aracılığıyla keşide ettiği ve iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini bildirdiği ihtarname davalıya 02.07.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, buna karşın davalı tarafça PTT aracılığı gönderilen 20.06.2011 tarihli yazılı fesih bildirimi ise davacıya tebliğ edilememiştir. Bozucu yenilik doğurucu irade beyanı olan feshin ancak karşı tarafa ulaşmakla hüküm ve sonuçlarını meydana getireceği gözetildiğinde iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğine ilişkin değerlendirmenin isabetli olmadığı, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından 02.07.2011 tarihinde feshedildiği anlaşılmış olup davacının ödenmeyen alacaklarının varlığı sabit olduğuna göre, mahkemece iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği kabulü ile kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.