Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2015/16556 E. 2015/30192 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16556
KARAR NO : 2015/30192
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2014
NUMARASI : 2014/564-2014/1152

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmaksızın işverence feshedildiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı taraf iş sözleşmesinin geçerli sebebe dayanılarak feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ilk duruşmada, dosya içeriğine göre yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, işçinin savunması da alınmadığından işe iadeye karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, ön inceleme duruşması niteliğindeki ilk oturumda, mahkemece taraf vekillerinin iddia ve savunmaları zapta geçirilmiş, her iki tarafın taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davayı takip ehliyetinin bulunduğu, mahkemenin görevli ve yetkili olduğu, davacı vekilinin ve davalı vekilinin vekaletnamesinin bulunduğu, dava açısından teminat gösterilmesine gerek bulunmadığı, derdestlik ve kesin hükmün bulunmadığı, davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, ilk itirazların olmadığı görülmüş, taraflara sulh teklifinde bulunulmuş, ardından, davalı tarafından davacı işçinin iş akdi feshedilirken yazılı fesih bildirimi yapılmadığından ve fesih sebebinin açık ve net olarak yer verilmediğinden fesih de usule uymadığından ve fesihte son çare ilkesine uyulmadığından davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Mahkeme tarafından açıklandığı şekilde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140. maddesinde belirtilen ön inceleme duruşması gerekleri yerine getirildiği halde, aynı maddenin 5. fıkrasında düzenlenmiş olan “ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir.” hükmüne uygun şekilde davalı vekiline delillerini ibrazı için süre tanınmadan karar verilmiştir. Oysa cevap dilekçesinde delil olarak “işçi özlük dosyası, iş sözleşmesi, fesih bilirimi, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair deliller’e dayanılmıştır. Davalıya tebliğ edilen duruşma davetiyesinde ise sadece gelinmediği takdirde yoklukta yargılamaya devam olunacağı meşruhatı bulunmaktadır. Davalı tarafa usulüne uygun şekilde delillerini ibraz etme imkanı tanınmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile yargılamanın tamamlanması ve hüküm verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,, temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.