Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/9840 E. 2015/25103 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9840
KARAR NO : 2015/25103
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, işe iade davası sonucu işe iade talebinde bulunduğunu, davalı borçlu şirketin 15.03.2012 tarihli ihtara cevabı ile işe başlatma talebinin kabul edildiğini, en geç 04.04.2012 tarihinde işe başlatılmak üzere Osmangazi-Bursa adresinde bölge yöneticisine müracaat ederek işe başlatılması ile boşta geçen dört aylık maaş tutarındaki tazminatın ödeneceğinin bildirildiğini, uzun süredir Malatya’da ……. Müdürü olarak görev yapan müvekkilinin iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle bölüm, konum, aynı pozisyonda çalıştırılması ve emsal konumda bulunan kimselerin aldığı ücretin ödenmesi gerektiğini, davalı işverenin işe başlatma beyanının ciddi olmadığını, davalı itirazının haklı ve yersiz olduğunu iddia ederek, haksız ve kötüniyetli yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili şirketin kanuni süre içerisinde usulüne uygun işe başlama daveti yaptığını, davacıyı Bursa-Osmangazi bölgesinde aynı konumdaki işine davet edilmesine rağmen, davacının davete icabet etmediğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın redddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
4857 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
Somut olayda; Davacın fesihten önce görev yaptığı Malatya’daki iş yerinin halen mevcut olduğu, davacının Bursa’ya tayin edilmesi için objektif bir sebep bulunmadığı nazara alındığında davanın kabulü gerekirken reddi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.