Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/9588 E. 2014/9746 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9588
KARAR NO : 2014/9746
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Bursa 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2011/465-2012/700

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, resmi tatil, fazla mesai ücreti ile yıllık izin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, İş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin ispat külfeti işverene ait olduğu davalı tarafın bu konuda herhangi bir cevap vermediği ve fesih belgesi de sunmadığı gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını belirterek tanık beyanlarına göre davacının fazla mesai yaptığını, davalı işyerinin yıllık izne ilişkin ispat külfetini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Temyiz:
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında; talep edilen alacaklara ilişkin olarak uygulanacak faizin hangi tarihte başlayacağı ile ilgili uyuşmazlık söz konusudur.
Mahkemece davacının kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, resmi bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücretinin 100,00 er TL’lik kısımları için dava tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin 100,00’er TL’lik kısımları için ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ana paraları ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir. Ancak davacının dava dilekçesinde mahkemece hüküm altına alınan alacak kalemleri için faize yönelik talebinin olduğu açıktır. Davacı ıslah dilekçesi ile faiz yönünden bir talebi olmasa da dava dilekçesinde talebinin olduğundan ıslahta da faiz talebi var kabul edilir. Buna göre davacının kıdem tazminatı alacağının tümü yönünden faiz başlangıcı olarak fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Davacının kıdem tazminatı dışında kalan diğer alacakları yönünden ise, dava ile talep edilen kısımlar için dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesinde talep edilen ve dava dilekçesindeki tutarın dışında kalan kısımlar için ise, ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir
2-Davacı işçinin ne kadar fazla çalışma yaptığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davalı işyeri tarafından yapılan işin kanalizasyon, çevre düzenlemesi ve içme suyuna yönelik düzenlemeler olduğu buna göre yapılan işin niteliği gereği mevsim şartlarına göre her ay çalışma olup olup olamayacağı, yağış durumlarının işi ne kadar etkileyeceği, yaz-kış ayrımı gerekip gerekmediğinin araştırılması gerekmektedir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporuna göre, davalı işyerinde yıllık ortalama alınmak suretiyle haftada 9.5 saat fazla çalışma üzerinden hesaplama yapıldığı, hesaplamada da davacı tanıklarının beyanının esas alındığı, tanıkların davalı ile davası olduğu mevsime göre bir beyanlarının olmadığı anlaşılmıştır. Mevsime göre çalışma düzeninin olması halinde davacının fazla çalışma yapıp yapmadığının yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple bu eksikliğin giderilmesi gerektiğinden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.