Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/9114 E. 2014/9198 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9114
KARAR NO : 2014/9198
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2014
NUMARASI : 2010/1143-2014/11
DAVACI : M.. D.. ADINA VEKİLİ

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı nedene dayanmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı işyerinde çalışan işçi sayısının otuzun altında kaldığı, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir.
Özellikle grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermektedirler. Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketler, aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmektedir. Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı işyerinde verilen muhasebe, güvenlik, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olması buna örnek olarak gösterilebilir. Bu gibi bir ilişkide, tüm şirketlere hizmet veren işçiler ile sadece davalı şirkete hizmet veren işçilerin 30 işçi kıstasında dikkate alınması gerekir. İşçi tüm şirketlere hizmet ediyor ise, o zaman tüm şirketlerdeki işçi sayısı dikkate alınmalıdır.
Dosya içeriğinden, 13.04.2006 tarihinden beri davalı işyerinde idari işlerden sorumlu personel olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 09.12.2010 tarihinde yazılı bildirim yapılmaksızın feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, salt aralarında organik bağ bulunduğundan hareketle gruba ait şirketlerde çalışan işçi sayısının 30 işçi sayısının belirlenmesinde dikkate alınmasının doğru olmadığı belirtilerek, fesih tarihi itibariyle davalı işyerinde 30 dan az işçi çalışması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle Ticaret Sicil Memurluğundan, davalı şirketin ve aralarında organik bağ olduğu iddia edilen dava dışı şirketlerin sicile tescil tarihleri, kuruluştan itibaren adresleri, yetkililerinin ve ortaklarının kimlik bilgileri, faaliyet alanları, şubelerinin olup olmadığı sorularak bilgi ve belgeler istenilmeli; faaliyetlerinin aynı iş koluna girip girmediği kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ilgili dönem işyeri dönem bordroları istenerek şirketler arasında işçi transferleri olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Belirtilen hususlar araştırılmaksızın, eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine. 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.