Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/8880 E. 2014/8880 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8880
KARAR NO : 2014/8880
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Bozüyük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2013/190-2013/370

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin toplu iş sözleşmesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi gereğince sonlandırıldığını, davacıya yasal tazminat ve alacaklarının ödendiğini, davacının iş akdinin feshinde eşitlik ilkesine aykırı durumun söz konusu olmadığını, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının eşit işlem borcuna aykırı davranması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden, davalı işverenlikçe 30.07.2010, 20.12.2012 tarihlerinde duyuru yapılarak işyerinde sigara içenlerin işten çıkarılacağının bildirildiği, ilgili dönem Toplu İş Sözleşmesinin 35/39 maddesi gereğince sigara içilemez işaretinin bulunduğu yerlerde sigara içmenin işten çıkarma sebebi sayıldığı, 19.02.2013 tarihli tutanakla davacı ve A.. T..’nun makine dairesinde sigara içerken yakalandıkları belirtildiği, davacının savunmasında hatasını kabul ettiğini, kesinlikle tekrarlamayacağı yönünde beyanda bulunduğu, 20.02.2013 tarihinde davalı işverenlikte oparatör olarak çalışan davacının iş akdine son verildiği, oparatör yardımcısı olan tanık A.. T..’nun ise yevmiyesinden kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda davacının oparatör olarak çalıştığı, hakkında ücretten kesme cezası uygulanan işçinin ise davacının yardımcı olduğu, davacının diğer işçiden pozisyonu ve görevinin farklı olduğu, diğer davacı tanığı işçi A.. T.. uyarma ve engelme görevininde bulunduğu, işyerinde sigara içilmemesi konusunda işverenin uyarıda bulunduğu, geçerli sebeple fesih şartlarının oluştuğu, görev ve pozisyon farkından dolayı eşit davranma ilkesine aykırı davranıldığından bahsedilemeyeceği düşünülmeden, davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece yukarıdaki sebepler gözetilmeden davanın reddi yerine kabulü hatalı olup 4857 sayılı Kanun’un 20/3. maddesi uyarınca mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 568,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 21.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.