Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/8767 E. 2014/10115 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8767
KARAR NO : 2014/10115
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/296-2014/4

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe iade kararına rağmen müvekkilinin işe başlatılmaması halinde sendikal tazminat için bir yıldan az olmamak kaydıyla brüt ücretin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin pazar payının düşmesi ve siparişlerin azalması ve bunun sonucu olarak ekonomik güçlükler sebebiyle toplu işçi çıkarmaları yaptığını, davacının da bu işçilerden birisi olduğunu, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek tamamıyla gerçek dışı iddialara dayalı haksız davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı işverenliğin feshe gerekçe olarak gösterdiği işletmesel kararı ölçülü ve tutarlı olarak uygulamadığı gerekçesi ile feshin geçersiz olduğu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacının iş sözleşmesinin feshinin sendikal sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
6356 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “sendika özgürlüğünün güvencesi” başlıklı 25. maddesini birinci fıkrasına göre; İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz; üçüncü fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz. Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre ise; sendikal sebeple iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunu’nun 18., 20. ve 21. madde hükümlerine göre dava açabilir ve iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanun’un
21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir.
Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği gibi ölçütler belirlenmiştir.
Dosya içeriğine göre fesih için geçerli bir sebebin varlığı davalı işverence ispatlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir.
Somut olayda, mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporu, sendika üye kayıt fişi, şahit beyanları ve tüm dosya kapsamından işyerinde sendikal örgütlenmenin muhtelif sendika yazışmalarına göre fesihten on beş gün önce başladığı ve kırk işçinin sendika üyesi olduğu, davacının 01.04.2013 tarihinde sendika üyesi olduğu ve işçinin aynı gün iş sözleşmesinin feshedildiği, fesih tarihi itibariyle davacının sendika üyesi olup olmadığının kesin olarak belirlenemediği, dosya kapsamında dinlenen şahitlerin beyanlarına göre işyerinde fesih tarihinden önce sendikal faaliyet olduğunun ispat edilemediği ve emsal işçilerin sendikal gerekçe ile fesih iddiası ileri sürülen işe iade istemlerine ilişkin olarak sendikal sebep bulunmadığına ilişkin kararlarının (Dairemizin 21.04.2014 tarihli 2014/9193 esas 2014/8936 karar ve 2014/9194 esas 2014/8934 sayılı kararları) Dairemiz denetiminden geçerek onandığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından feshin sendikal sebebe dayandığı ispatlanamadığı halde sözkonusu tazminatın davacının bir yıllık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesi hatalıdır. Fesih sebebine ve davacının çalışma süresine göre davacının dört aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 108,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi