YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8538
KARAR NO : 2014/10000
KARAR TARİHİ : 25.04.2014
MAHKEMESİ : Manisa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/111-2014/7
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının babasının kanser olması sebebi ile tedarikçi firma ortağından para almış ise de bir kısmını ödemesi ve kalan borcun davacının babasının ölmesi sebebi ile istenmemesi davacının çalıştığı süre içinde bir kez olan ve tekrarlanmayan borç alma işlemi sebebi ile uygulanan feshin orantılı olmadığı gerekçesi ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
Somut olayda yönetim sistemleri dökümantasyon sorumlusu olarak çalışan davacının dava dışı tedarikçi firma ortağı ile babasının rahatsızlığı sebebi ile alacak borç ilişkisine girmesi kalan borcu ödememesi çalışma güvenilirliğinin tartışmalı hale gelmesi sebebi ile iş sözleşmesi tazminatsız ve bildirimsiz feshedilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Personel yönetmeliği 61. maddesine göre iş sahiplerinden borç istemek veya borç almak işten çıkarma sebebi olarak kabul edilmiştir. Bu sebeple davacının tedarikçi firma ortağı ile alacak ve borç ilişkisine girmesi, menfaat temin etmesi personel yönetmeliğine aykırı olup işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez derecede şüphe meydana geldiği açıktır. İş ilişkisindeki güven unsuru zedelendiğinden iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığı sabit olmasa da geçerli sebebe dayandığı kabul edilmelidir. Davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 350,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 25.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.