Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/8528 E. 2014/8378 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8528
KARAR NO : 2014/8378
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2013
NUMARASI : 2012/657-2013/626

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmadan sendikaya üye olması ve sendika öncüsü olması nedenleriyle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece davalı Motaş tarafından farklı fesih nedenleri bildirilmiş ise de davacı ve davalı tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından haklı nedenle sözleşmenin feshedildiğinin kanıtlanamadığı ve iş sözleşmesinin davacının işyerindeki sendikal faaliyetleri sebebiyle haklı neden olmaksızın feshedildiği davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar kanuni süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler işçinin aynı Kanun’un 25/11. maddesinde öngörülen sebepler Niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden davacının 24.11.2004-07.08.2012 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığı iş sözleşmesinin 07.08.2012 tarihli fesih bildirimi ile 08.12.2011 tarihinde Çarmuzu hattında çalışırken hareket saatinden önce çıkış yaptığı yolcuların mağduriyetine sebep olduğu savunmasının alındığı uyarı cezası ile cezalandırıldığı 13.02.2012 tarihinde her tur için hat girişi yapması gerekirken yapmadığı bu uygulamayı aksattığı nedeniyle uyarı cezası verildiği 16.03.2012 tarihinde zamanı olduğu halde ısrarla çilesiz durağını kullanıp fuzuli girişini tıkadığı nedeniyle uyarı cezası verildiği 30.07.2012 tarihinde araç ile çalışırken kimseye haber vermeden ve izin almadan şirket iftar yemeği verdiği halde saat 19:50-20:45 saatleri arasında aracı evinin önüne çekerek çalışma saatleri içerisinde evde iftar yaptığı ve 20:15 Melekbaba seferine gitmediği vatandaşları mağdur ettiği nedeniyle savunması alınarak uyarı cezası verildiği, son olarak 02.08.2012 tarihinde araç kullanırken cep telefonu kullanmaması gerektiği bildirilmesine rağmen cep telefonu görüşmesi yaptığı, aynı gün araç içi ses ve görüntü kayıtlarından iş arkadaşlarının yanında amirlerini şirketini ve belediye fanını aşağılayıcı hakarette bulunduğu, sürekli uyarı cezası aldığı, disiplinsiz bir personel olduğu tesbit edildiğinden 02.08.2012 tarihinde meydana gelen olaylar nedeni ile 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin 11.fıkrasının b. ve h. bentleri gereğince tek taraflı bildirimsiz ve tazminatsız olarak 07.08.2012 tarihi itibariyle fesh edildiği davacıdan 30.07.2012 tarihinde araç ile çalışırken kimseye haber vermeden ve izin almadan şirket iftar yemeği verdiği halde saat 19:50-20:45 saatleri arasında aracı evinin önüne çekerek çalışma saatleri içerisinde evde iftar yaptığı ve 20:15 Melekbaba seferine gitmediği vatandaşları mağdur ettiği ile ilgili savunmasının istendiği, davacının evinde iftar yaptığını kabul ederek seferi aksatmadığını bu durumlarda iftar yapılabileceğinin sözlü olarak bildirildiğini beyan ettiği, son olarak 02.08.2012 tarihinde araç kullanırken cep telefonu kullanmaması gerektiği bildirilmesine rağmen cep telefonu görüşmesi yaptığı, aynı gün araç içi ses ve görüntü kayıtlarından iş arkadaşlarının yanında amirlerini şirketini ve belediye başkanını aşağılayıcı hakarette bulunduğu iddiası ile ilgili olarak savunmasının istendiği, davacının iddiaları kabul etmediği, 13.02.2012 tarihinde her tur için hat girişi yapması gerekirken yapmadığı, bu uygulamayı aksattığı nedeniyle savunmasının istendiği, davacının daha dikkatli olacağını beyan ettiği, bu nedenle uyarı cezası verildiği 04.08.2012 tarihli Muhammed Demirel tarafından tutulan tutanakta davacının 02.08.2012 tarihine ait kamera kayıtlarının incelenmesinde Mehmet Korkmaz ile birlikte belediye başkanına hakarette bulunduğunun belirtildiği, CD içeriğinde davacının belediye başkanı için otobüs içerisinde belediye başkanı kimki beni ata içeri…. öyle şeymi olur ….onun babasının malımı burası…adama kazık çakarlar…burası dingonun ahırı değil gibi sözler söylediği, toplu iş sözleşmesi disiplin ceza defterinin 23. maddesinde amirlerine karşı küfür ve saldırıda bulunmak fillerinin 1. seferde 2 gün 2. seferde 3 gün yevmiye cezası 3. seferde işten çıkarma olarak belirlendiği Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/19463 soruşturma nolu dosyasında davalı şirketin hakaret suçu nedeniyle davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğu suç tarihinin 02.08.2012 olarak belirtildiği, savcılıkça şüphelinin otobüs içerisinde belediye başkanı kimki beni ata içeri…. öyle şeymi olur ….onun babasının malımı burası…adama kazık çakarlar…burası dingonun ahırı değil diyerek hakaret ettiği iddia edilmiş ise de şüphelinin söylediği sözlerin hakaret unsuru taşımadığı ayrıca gıyapta gerçekleştiği belirtilen konuşmadan ihtilat unsurununda bulunmadığı nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği davacının 01.08.2007 tarihinde Hizmet iş sendikasına üye olduğu üyeliğinin devam ettiği Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.10.2009 tarihli kararı ile 12.02.2008 tarihli Sendikanın şikayeti üzerine şirket yetkilisi Murat Karakaş hakkında sendikal hakların kullanılmasını engellemesi nedeniyle kamu davası açıldığı sanığa ceza verildiği sendikanın 07.10.2008 tarihinde çoğunluk başvurusu yaptığı 28.10.2008 tarihinde yetki aldığı işverenin itirazı üzerine açılan davanın 26.06.2012 tarihinde reddedildiği davacının çalışmaları sonucu 27.07.2012-30.07.2012 tarihleri arasında onyedi işçinin sendikaya üye olduğu 01.08.2012-13.08.2012 tarihleri arasında bu işçilerin sendika üyeliğinden istifa ettikleri anlaşılmıştır.
Somut olayda davacının feshe konu yukarıda açıklanan diğer olumsuz davranışlarıyla birlikte en son işvereni belediye başkanı için otobüs içerisinde belediye başkanı kimki beni ata içeri…. öyle şeymi olur ….onun babasının malımı burası…adama kazık çakarlar…burası dingonun ahırı değil gibi sözler söylemesi 4857 sayılı Kanun’un 25/11. maddesince haklı nedenle fesih şartlarını oluşturuyor ise de toplu iş sözleşmesi ceza cetvelinde amire hakaret konusunda ilk ve ikinci seferler için yevmiyeden kesme cezası öngörüldüğü işverence toplu iş sözleşmesi disiplin kurulu hükümlerinin uygulamadığı nedenleriyle bu olumsuz davranışın ve diğer olumsuz davranışlarının 4857 sayılı Kanun’un 25/11. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasada işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sözleşmeye aykırı davranışlar niteliğinde olduğu ortada olup iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmesi şartlarının oluştuğu gözetilmeden davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen nedenlerle 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
l-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Peşin yatırılan harcın mahsubuyla kalan 3.15TL harcın davacıdan alınarak hâzineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların talep halinde taraflara iadesine,
7-Peşin alman temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine kesin olarak 16.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.