Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/843 E. 2014/1013 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/843
KARAR NO : 2014/1013
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Adana 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2012/247-2012/1201

Hüküm süresi içinde davalı T. C. Sağlık Bakanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde temizlik işçisi olarak 01.03.2006 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 31.12.2008 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, davacının çalıştığı şirketin Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan temizlik işlerini ihale ile alan şirket olduğunu, müvekkili idarenin sorumlu olmadığını, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmesini, ayrıca alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece daha önce davanın kabulü yönünde verilen kararın davalı Sağlık Bakanlığı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2012/1945 esas, 2012/5794 karar ve 27.03.2012 tarihli kararı ile özetle; “Davacı işe başlatılmak için işverene usulüne uygun başvuruda bulunmadan işverenin işe başlatma yükümlülüğü söz konusu olmaz. İş sözleşmesinin feshi işverenin işe başlatma yükümlülüğünü yerine getirmemesi suretiyle gerçekleşir. İş sözleşmesinin feshedilip edilmediği ortaya çıkmadan feshe bağlı hakların dava konusu edilmesi mümkün değildir. Buna göre dava konusu tazminat ve alacak bakımından dava açma şartı gerçekleşmeden açılan davanın usulden reddi gerekir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bozma gereği yerine getirilmemiştir.
Dairemizin bozma ilamında açıkça dava konusu tazminat ve alacak bakımından dava açma şartı gerçekleşmediği ve açılan davanın usulden reddi gerektiği belirtilmesine karşın önceki kararla aynı mahiyette hüküm kurulmuştur. Dolayısı ile mahkemece uyulan bozma kararında belirtilen husus dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.