Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/8312 E. 2014/8508 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8312
KARAR NO : 2014/8508
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2013/399-2014/27

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, alacak ve tazminatlarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/24078 esas ve 2013/13616 karar sayılı kararı ile sair hususların reddi ile dosyada yer alan makine kontrol kartlarının doğrudan doğruya davacının çalışma süresini yansıtıp yansıtmadığı konusunda uzman bir bilirkişiye tespit ettirilmesi, sonucun tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirilerek fazla mesai, hafta tatili, genel tatil alacaklarının yeniden hesaplanması ve Şubat 2009 dan itibaren davacının vardiyalı çalıştığı bu nedenle kabul edilen alacaklar yönünden davacının vardiyalı çalıştığı döneme dikkat edilmesi ayrıca tanık beyanına göre kabul edilmiş olan fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili alacakları açısından mahkemece takdiri indirim yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak, ulusal bayram ve genel tatil alacakları, fazla çalışma ücreti, hafta tatili alacaklarının kabulüne karar verilmiş, bozma kapsamı dışında kalan sosyal yardım alacağı, ilave tediye alacağı, ikramiye, ücret farkı ve arazi tazminatı alacağı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Kanun’un 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Somut olayda, bozma sonrası mahkemece “İzin ücreti dışındaki talepler konusundaki mahkememizin 11.10.2011 tarihli kararı onanmış ve bu nedenle kesinleşmiş olmakla söz konusu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Yargıtay’ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Kanun’un 297. maddesine uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma nedeni yapılmayan sosyal yardım alacağı, ilave tediye alacağı, ikramiye, ücret farkı ve arazi tazminatı alacağı kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.