Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/8249 E. 2014/7960 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8249
KARAR NO : 2014/7960
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Adana 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2011/905-2012/1025

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığı gerekçesi ile haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacı temyizi yönünden, iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı, işten çıkartılan başka bir işçinin davasında davalı lehine tanıklık etmesinin istendiğini, kabul etmeyince de 12.09.2011 tarihinde iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini iddia ederken; davalı, davacının 12.09.2011 tarihinden itibaren mazeretsiz olarak işe devamsızlık yaptığını ve başka yerde iş bulduğu işin işi bıraktığını savunmuştur. Davacının 12.09.2011 tarihinden sonra işe gitmediği sabit olup, 12.09.2011 tarihinde iş sözleşmesinin işverence feshedilip feshedilmediği hususu ihtilaflıdır.
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı T.. S.., işten çıkartılan işçiler için işveren lehine yalancı tanıklık yapmasının istediğini, kabul etmeyince de işten çıkartıldığını, davacının da işverence işten çıkartıldığını beyan etmiş olup, tanığın açtığı alacak davasında kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne ilişkin verilen mahkeme kararı Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 20.03.2014 Tarihli, 2013/27603 Esas ve 2014/6394 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Diğer davacı tanığı Y.. K.. ise davacının kendisinden sonra işten çıkartıldığını beyan etmiş olup, davacının iş sözleşmesin feshedildiği tarihte davalı işveren işyerinde çalışmadığından feshe ilişkin somut bir bilgisi bulunmamaktadır. Tutanak mümzi davalı tanıkları , tutanak içeriklerini doğrulamışlar ve davacının başka yerde iş bulduğu için işi bıraktığını beyan etmişlerdir. Davacının devamsızlığının başlangıcı olarak iddia edilen tarih 12.09.2011 olup, sigortalı hizmet cetveline göre başka yerde ilk işe giriş kaydı 19.12.2011 tarihinde olmuştur. Başka yerde işe girmek için iş sözleşmesini fesheden işçinin, fesihten 3 ay kadar sonra başka bir işyerinde işe girmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Tanık anlatımlarına, Yargıtay 7. Hukuk Dairesince incelemesi yapılan benzer dosya içeriklerine ve dosyadaki delil durumuna göre; davacının sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğinin kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Davalı temyizi yönünden; davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi husumetli tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımları esas alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Yargıtay 7. Hukuk Dairesince incelemesi yapılan emsal dosyalardan ve davalı tanık anlatımlarından davalı işveren işyerinde haftanın beş günü 08:00-18:30 saatleri arasında ve cumartesi günleri de 08:00-13:00 saatleri arasında çalışıldığı, hafta içi çalışmalarda birbuçuk saat ara dinlenmesi verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda ara dinlenmelerinin düşülmesi ile davacının haftada beş saat fazla çalışma yaptığı dikkate alınmadan, fazla çalışma alacağının haftada yedibuçuk saatten hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.