Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/7908 E. 2014/10792 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7908
KARAR NO : 2014/10792
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara Batı İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2012/508-2013/219

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 13.07.2009-04.05.2012 tarihleri arasında tekstil bölümünde ustabaşı olarak çalıştığını, işyerinin zarar ettiği ve müvekkilinin çalıştığı tekstil bölümünün kapatılacağı gerekçesiyle iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından tek taraflı olarak fesh edildiğini ancak davalı şirketin tekstil bölümünün halen faaliyetine devam ettiğini, iş akdinin haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının kanuni süresi içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde dikiş makinecisi olarak çalıştığını, davacının çalışmış olduğu bölümde siparişin olmaması ve verimliliğin en alt seviyede olması nedeniyle sürekli zarar ettiğini, eleman fazlalığından dolayı davacıya bildirim yapılarak ve tük hakları kanuna uygun olarak ödenmek suretiyle iş aktini feshettiklerini ayrıca davacının işten ayrıldıktan sonra o bölüme aynı pozisyonda başka çalışacak eleman alınmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak şirketin kısa vade de mali durumunun iyi olup borçlarını ödeyecek güçte olduğu, maliyet azaltma ihtiyacının bulunmadığı, firmanın verimli çalışmaması sebebiyle kârın azaldığı, davacının vasıflı eleman olduğu, yapılan iş ile mevcut çalışan işçi arasında tutarsızlık bulunmakla işveren kayıtları ile fiili durumun çelişkili olduğu, 1.000 m2’lik kiralık fabrikanın tahliyesi ile diğer girdilerle birlikte daha çok tasarruf yapma imkanı varken işçi çıkarılarak maliyet düşürme davranışının tutarsız olduğu, feshe son çare olarak başvurulmadığı bu sebeple davalı işverenin işçinin hizmet akdini geçerli sebeple feshettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesi çalışmakta olduğu bölümdeki eleman fazlalığı sebebiyle feshedilmiştir. Davalı işyerinde yerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda davacının çalıştığı iddia edilen birimin kapatılmadığı, semiz makinenin çalışır durumda olduğu, 10-15 adet makinenin ise kaldırılmış olduğunun belirlendiği, yine bilirkişi kurulu raporunda iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten sonra davalı işyerinde personel sayısının gitgide azaldığı ve sonradan işçi alınmadığının tespit edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre davalı işyerinde işletmesel karar tutarlı bir şekilde uygulanmış olup, iş sözleşmesinin feshinden sonra da yeni işçi alınmamıştır. İş sözleşmesinin feshi işletme gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç:
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 850,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 30.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.