Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/7647 E. 2014/7083 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7647
KARAR NO : 2014/7083
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2010/605-2013/1652

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı bünyesinde 1999 yılında mühendis olarak çalışmaya başladığını, 2000 yılından sonra bilgi işlem müdürü olarak geçici görevlendirme ile görevlendirildiğini, ancak müdürlük yaptığı dönemde de mühendis maaşı ödendiğini belirterek 17.06.2005-08.01.2010 yılları arasındaki müdürlük fark ücret, ikramiye, ilave tediye ve performans primi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya asaleten atanmadığı bir görevden dolayı ücret farkı ödenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya bakmakla İdare Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek yargı yolu yanlışlığı nedeni ile usulden ret kararı verilmiştir.
Kararı süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukuku kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda davaya bakmakla hangi yargı yolunun görevli olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davalı Türk Telekom A.Ş.’de uygulanmakta olan personel rejimi kadrolu personel ile iş mevzuatına geçen ve bu mevzuata tabi olarak çalışan personel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Kadrolu personel, 657 sayılı Kanuna tabi çalışan devlet memurları ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre çalışan sözleşmeli personeli kapsamaktadır.
Türk Telekom Yönetim Kurulu, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu doğrultusunda yaptığı düzenlemeyle iş mevzuatına göre istihdam edilenleri kapsam içi ve kapsam dışı olarak sınıflandırmıştır. Ancak, bu sınıflandırma sonucu kapsam dışı sayılan personel de yine bütünüyle iş mevzuatına tabi olarak istihdam edilmekte olup sözkonusu personelin Türk Telekomun statüsü itibariyle kamu personeli sayılmaları mümkün görülmemektedir. İş mevzuatına geçen ve bu mevzuata tabi olarak çalışan personel toplu iş sözleşmesi kapsamına dahil edilen sendikalı olması zorunlu, kapsam içi denilen personel ile toplu iş sözleşmesi kapsamına dahil edilmeyen, kapsam dışı denilen personeli ifade etmektedir.Toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamama dışında, 4857 sayılı İş Kanunu’nun hükümlerinin uygulanması noktasında kapsam dışı personel ile sendika üyesi işçiler arasında bir fark bulunmamaktadır.
Dosya içeriğine göre davacı, 1999 yılında Ağrı il müdürlüğünde mühendis olarak çalışmaya başlamış ve 2000 yılından 02.06.2008 tarihine kadar geçici görevlendirme ile bilgi işlem müdürü olarak görev yapmıştır. Bu tarihten sonra ise müşteri ilişkileri uzmanı olarak çalışmıştır. 02.05.2005 tarihinden itibaren 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi kapsam dışı personel statüsüne geçmiştir. 17.06.2005-08.01.2010 tarihleri arasında müdür olarak çalışmasına rağmen mühendis ücreti ödendiğini belirterek müdürlük fark ücret, ikramiye, ilave tediye ve performans primi alacaklarını istemiştir. Mahkemece, idari işlemlerle ilgili uyuşmazlıkların idari yargı birimlerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile yargı yolu yanlışlığı nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı, davalı Türk Telekominikasyon A.Ş.’nin özelleştirildiği dönem içerisinde ve aralarındaki iş ilişkisine dayanarak fark ücret alacağı talebinde bulunduğuna göre talebi incelemekle iş mahkemeleri görevlidir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girerek karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile yargı yolu yanlışlığı nedeni ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.04.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 07.04.2014