Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/697 E. 2014/2838 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/697
KARAR NO : 2014/2838
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2013
NUMARASI : 2013/632-2013/1008

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı A.. A.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın davalı A.. A.. yönünden kabulü ile işe iadesine ve davalı Türk Telekomünikasyon A.Ş. yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davacı vekili ve davalı A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğinden, davacının, alt işveren A.. A.. nezdinde ve asıl işveren Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de çalıştığı ve iş sözleşmesinin alt işveren tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının kabulü ve davacının alt işverendeki işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak, davalılar arasındaki ilişki, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7-8. maddelerine uygun ve geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu halde, işe iadenin mali
sonuçlarından asıl işveren ile alt işverenin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken, davanın, asıl işveren Türk Telekomünikasyon A.Ş. yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş olması hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı A.. A..’deki İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni süresi içerisinde başvurmasına rağmen davalı işverence süresi içerisinde işe başlatmaması halinde ödemesi gereken tazminat miktarının, davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak takdiren, davacının dört aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine ve davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içerisinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine,
5-Harç peşin alındığından, alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 452,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp, davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarahinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.