Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/6802 E. 2014/8409 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6802
KARAR NO : 2014/8409
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2012/1172-2014/29

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 2011 yılından 30.11.2012 tarihine kadar sigortası S. A.Ş. üzerinde gösterilmekle birlikte davalı Avea’da teknisyen olarak çalıştığını, davalı Avea’nın işten çıkışla ilgili sözlü ya da yazılı bildirimde bulunmadığını, diğer davalının da yazılı tebligat yapmayıp çıkarma sebebini kesin şekilde açıklamadığını, şirketler arasında muvazaa bulunduğunu ileri sürerek, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının kanuni süresi içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini ücret ve diğer haklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Avea vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında iş sözleşmesi bulunmadığını, iş sözleşmesinin davalı diğer şirket tarafından feshedildiğini, husumet itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı S. vekili, davanın kanuni sürede açılmadığını, davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı şirketin 15.10.2012 tarihinde projenin 30.11.2012 tarihinde sonlanacağını bildirdiğinden iş sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini, bu durumun yazılı bildirimle bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının yaptığı işin niteliği göz önüne alındığında iş sözleşmesinin belirli süreli olarak yapılamayacağı, davalı işverenin fesih bildirimini yazılı olarak yapmadığı, fesih sebeplerinin açık ve kesin bir şekilde belirtmediği gibi iş sözleşmesini haklı ve geçerli sebeplerle feshettiğini ve feshe son çare olarak başvurduğunu da ispatlayamadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine davacının davalı S. Telekomünikasyon Hizmetleri San. Tic. A.Ş.’ndeki işe iadesine ve işe başlatmama ve boşta geçen süre tazminatlarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar vermiştir.
Hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin belirli süreli kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif nedenlerin varlığı gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir sebep olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.
İş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması asıl, belirli süreli olması istisnadır. Kanunda belirli süreli işlerle, belirli bir işin tamamlanması veya belli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilecektir.
Belirli iş sözleşmesinin varlığının kabulü için hangi durumların objektif sebep olarak kabul edilebileceği 4857 sayılı Kanun’un 11. maddesinde örnek kabilinden sayılmıştır: İşin niteliği gereği belirli bir süre devam etmesi, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması, kanunda gösterilen bu sebepler tahdidi olarak değil; örnek kabilinden verilmiş; benzer hallerde belirli iş sözleşmesi kurulması imkanı açık tutulmuştur. Zira, sözkonusu hükümde açık olarak “..gibi objektif koşullara bağlı olarak” ifadesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı ile davalı S. Telekomünikasyon Hizmetleri San.Tic.A.Ş arasında 24.01.2011 tarihli belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığı, iş sözleşmesinde sözleşme süresinin açıkça “İşbu sözleşme, Avea Site Works Projesi tamamlanıncaya kadar devam etmek üzere taraflarca tanzim ve imza edilmiş olup, Avea Site Works Projesi sözleşmesinin nihayetlenmesi ile ihbarsız ve tazminatsız sona erer.” şeklinde belirtildiği, yine davacı tarafından imzalanan iş sözleşmesinin eki niteliğindeki protokol de davacının iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, hizmet süresinin projenin tamamlanması ve /veya geri çekilmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde sona ereceğini bilerek işe başlamayı kabul ve taahhüt ettiğini belirttiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunun kabulü gerektiği ayrıca dosya içeriğine göre de davalı tarafça davacıya gönderilen fesih bildiriminin usulüne uygun tebliğ edildiği dikkate alındığında fesih bildiriminde belirtilen sebeplerin geçerli olduğu bu nedenle de davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalıların yaptığı 306,00 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 16.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.