Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/6785 E. 2014/8401 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6785
KARAR NO : 2014/8401
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2013/104-2013/754

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştığını, müfettiş soruşturması sonucu düzenlenen rapor ve olura göre M.. Y..’ın U. O. G.’e fazladan puantaj yapılması suretiyle ödenen paranın bu şahsın yanıltılmak suretiyle M.. Y.. hesabına yatırılmasında davacının aracılık ettiği, bir daha görev verilmemesinin belirtilip, buna göre sözleşmesinin 27.08.2010 tarihinde geçerli ve haklı sebeple haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı hakkında dava dışı M.. Y.. tarafından U. O. G.’e fazladan puantaj yapılması suretiyle ödenen paranın, U. O. G.’ü yanıltmak suretiyle M.. Y..’ın hesabına yatırılmak suretiyle davacının aracılık ettiğinden bir daha görev verilmemesinin yerinde olacağının müfettiş soruşturmasında belirtildiği, soruşturma kapsamına göre M.. Y..’a davalı idarece verilen kınama cezasının idare mahkemesince iptal edildiği, yine bu şahsın kurumu zarara uğrattığı iddiasıyla açılan tazminat davasının reddedildiği, aynı konuda bu şahıs hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayet üzerine somut ve yeterli delil bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde sonuçlandığı, bu haliyle davacının iş sözleşmesinin feshine gerekçe gösterilen eylemi gerçekleştirdiği iddia olunan dava dışı M.. Y.. hakkında eylemin varlığına ilişkin herhangi bir yargı karar oluşturulmadığı, ıspat yükü üzerinde olan davalı tarafça feshin haklı ya da geçerli sebeple yapıldığı hususunu ispatlayamadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı işyerinde terzi olarak çalıştığı, dava dışı M.. Y.. tarafından U. O. G.’e fazladan puantaj yapılması suretiyle ödenen paranın, U. O.G. yanıltmak suretiyle M.. Y..’ın hesabına yatırılmasında aracılık ettiği gerekçesiyle iş sözleşmesi feshedilmiştir.
Somut olayda, fesih tarihinden önce dava dışı U. O. G. tarafından davacının hesabına 550,00 TL para yatırıldığı, davacının da aynı miktarı ertesi gün M.. Y..’ın hesabına yatırdığı sabittir. Davacı davalı işyerinde yürütülen soruşturma kapsamında alınan ifadesinde U. O. G.’e borç verdiğini ve U. O. G. tarafından kendi hesabına yatırılan paranın borcun karşılığı olduğunu, M.. Y..’a ise maddi durumu iyi olmadığı için para gönderdiğini, buna karşın U. O. G.’ün alınan ifadesinde davacıyı tanımadığını, aralarında bir alacak ve borç ilişkinin bulunmadığını, dava dışı M.. Y..’ın ise davacıdan borç para aldığını beyan ettikleri anlaşılmış olup tarafların beyanları çelişkili olduğundan şüphe feshi vardır. Bu tür fesihte, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir.
Bu sebeplerle iş sözleşmesinin feshi haklı sebebe dayanmasa da, feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilmelidir. İşverence yapılan fesih geçerli sebebe dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 120,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 16.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.