Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/642 E. 2014/1635 K. 07.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/642
KARAR NO : 2014/1635
KARAR TARİHİ : 07.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2012/455-2013/733

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda, davacı işçi 01.02.2002-29.06.2012 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde, tıbbi tanıtım mümessili olarak çalışmıştır. Bazı eczaneleri uzun süredir ziyaret etmemesine rağmen, işyeri kayıtlarına (webforce sistemine) bu ziyaretleri gerçekleştirmiş gibi giriş yaptığı gerekçesiyle davacının iş sözleşmesinin feshedilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı taraf delil olarak fesih bildiriminde bahsedilen eczanelerden alınan 27.06.2012 tarihli yazıları ibraz etmiştir. Söz konusu yazılarda, davacının eczanelerini ziyaret etmediği belirtilmektedir. Aynı eczanelerin davalı şirkete hitaben yazdıkları 02.07.2012 tarihli yazılarda ise, davacının eczanelerine ziyaret gerçekleştirdiği ve ziyaret tarihleri bildirilmiştir. Bu durumda, bu yazıların anılan eczaneler tarafından düzenlenip düzenlenmediği ve çelişkinin nedenlerinin sorulması açısından, anılan yazıların altında imzası bulunan eczane sahiplerinin veya işletenlerinin mahkemece tanık olarak dinlenilmesi ve sonucuna göre, dava dosyasındaki tüm deliller yeniden değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.