Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/6223 E. 2014/6922 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6223
KARAR NO : 2014/6922
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2013
NUMARASI : 2012/63-2013/161

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin sendikal sebeple davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren iş sözleşmesinin işçinin davranışları sebebiyle feshedildiğini, sendikal sebeple feshedilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiği, bu sebeple de işe iade şartlarının gerçekleştiği ancak sendikal sebebin bulunmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının beş aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe ve Hüküm:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Davacının iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedilip feshedilmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Diğer taraftan dava tarihinde yürürlükte bulunan 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesinin 6. fıkrası ve 7. fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanan işçinin iş sözleşmesinin sendikal sebeplerle feshedildiği noktasında ispat yükü işçide olup sendikal sebeple feshin sabit olduğu hallerde mahkemece belirlenecek iş güvencesi tazminatı işçinin bir yıllık ücretinden az olamaz.
Dosya içeriğine göre; davacının iş sözleşmesinin performans ve kendini geliştirme konularında yetersizlik, işyerinde diğer çalışanlarla uyum ve diyalog eksikliği sebebiyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı işveren tarafından geçerli sebep ispat edilemediği gibi davacının savunması alınmadığı için davranışa ilişkin geçerli sebeple yapılan fesihlerde uyulması gerekli şekil kurallarına da uyulmamıştır. Bu itibarla feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bununla birlikte davacının alt işveren işçilerinin işe iade davalarında kendisinin sendikal baskıya maruz kalmadığını beyan etmesi sebebiyle mahkemece feshin sendikal sebeple yapılmadığına karar verilmiştir. Ancak sendikal sebep her zaman sendikal baskı şeklinde gerçekleşmeyebilir. Önemli olan davacının iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedilmiş olmasıdır. Fesihten önce ya da sonra sendikal baskı olup olmaması tek başına belirleyici değildir.
Somut olaya dönüldüğünde; davalı işveren ile Tek-Gıda İş arasında yetki süreci olduğu, sendikanın yüklenicilerle davalı arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek altişveren işçilerini de üye kaydetmeye başladığı, davacının da bu süreçte kadrolu işçi olarak sendika üyesi olduğu ve diğer işçilerin sendika üyesi olması bakımından öne çıktığı, onları mesai saati sonrası arabasıyla üyelik için notere dahi götürdüğü, yetki davasından sonra alt işverenlerin sendikalı işçileri işten çıkarmaya başladıkları, davacının da sendikal fesihle iş sözleşmesi feshedildiği kabul edilen Cem Durukan ile birlikte bu işçilere destek verdiği, davacının Cem Durukan ile yakın tarihlerde aynı sebep gösterilerek işten çıkarıldıkları anlaşıldığından olayların akışı ve kronolojik sıralama dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının feshin sendikal sebeple yapılması sebebiyle 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesi gereğince işçinin bir yıllık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1,500.00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 377,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 21.03.2014 tarihinde karar verildi