Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5942 E. 2014/6163 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5942
KARAR NO : 2014/6163
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2013/176-2013/1440

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin istifası üzerine feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının 16.08.2010 tarihli istifa dilekçesi ile iş sözleşmesinin istifaen sona erdirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli veya haklı olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir.
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 03.10.2008-16.08.2010 ve 02.09.2010- 31.12.2012 tarihleri arası 2 dönem halinde davalı işyerinde nakliye kasa işçisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin istifa gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın sözlü olarak feshedildiğine dair davalıya 28.12.2012 tarihli ihtarname gönderdiği, davalı işverenin bu ihtarnameye cevaben 02.01.2013 tarihinde keşide ettiği ihtarnamede, davacının sözlü olarak işten çıkarıldığını iddia ettiği 28.12.2012 tarihinde, iş sözleşmesinin feshedilmediğini, davacı işçiye sadece yazılı uyarı verildiğini, ancak davacının keşide ettiği ihtarnamenin
kendilerine ulaşması üzerine davacının işten çıkışını bildirdiklerini beyan ettiği, davacının hizmet döküm cetveline göre 31.12.2012 tarihinde 03 kodu ile istifa gerekçesi ile işten çıkışının bildirildiği, mahkemece davacının 02.09.2010 tarihinde tekrar aynı işyerinde çalışmaya devam ettiği gözetilmeksizin 16.08.2010 tarihli, geçerli olmayan istifa dilekçesi gerekçe gösterilerek işe iade talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı işverenin davacının iş sözleşmesinin kendisi tarafından feshedilmediğini, davacının istifası üzerine sona erdirildiğini ileri sürdüğü halde, tarihi itibariyle geçersiz olan istifa dilekçesi dışında, feshe gerekçe gösterdiği istifa olgusunu ispat edemediğinden yapılan fesih geçersiz olup, davacının davasının kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞE İADESİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 551,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.