Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5881 E. 2014/7318 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5881
KARAR NO : 2014/7318
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/607-2013/1154

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesini fazla mesai alacağının ödenmemesi nedeniyle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile fazla mesai alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma ücretlerinin tam olarak ödenip ödenmediği ve buna göre davacı işçinin iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı, fazla çalışma ücretinin ödetilmesini istemiş, davalı ise fazla çalışma yapmadığını savunmuştur.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai hesaplaması ile ilgili işyeri çalışma düzeni denetime elverişli değildir. Davacı yanın işverene hitaben keşide ettiği ihtarnamede belirttiği çalışma saatleri ve dosyada bu konudaki kanıtlar dikkate alınmadan fazla mesai alacağının hesaplanması doğru olmamıştır. Belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak fazla mesai alacağının mevcut olup olmadığı belirlenmeli, fazla mesai alacağı mevcut olup da fesih tarihi itibariyle ödenmediğinin anlaşılması halinde kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağı hüküm altına alınmalıdır. Eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.04.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.