Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5700 E. 2014/5271 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5700
KARAR NO : 2014/5271
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/25-2013/1203

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette bölge müdürü olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebep gösterilmeden feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin ilaç sektöründe yapılan yasal düzenlemeler sonucu pazar payının azaldığını, bu nedenle uzman bir şirketten norm kadro çalışması hizmeti alındığını, bu şirketin uzman tavsiyeleri doğrultusunda işletmesel karar alınarak iş gücü fazlası olan 342 personelin iş sözleşmelerinin sonlandırıldığını, bu nedenle feshin geçerli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda davalının fesih bildiriminde belirttiği sebeplerin aksine davalı işyerine fesihten sonra işyerine yeni işçi aldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacının 09.10.2007-07.12.2012 tarihleri arasında, son olarak bölge müdürü görevi yaptığı, davalının ilaç sektöründe yapılan yasal düzenlemeler sonucu pazar payının azalması üzerine uzman bir şirkete norm kadro çalışması yaptırdığı ve bu şirketin uzman tavsiyeleri doğrultusunda alınan işletmesel karar çerçevesinde davacının iş sözleşmesinin feshedildiği, mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporuna göre davalı işyerine fesihten sonra yeni işçi alındığı gerekçesi ile feshin geçerli olmadığına ve davacının işe iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Fesihten sonra alınan işçilerin davacı ile aynı nitelikte olup olmadıkları, davacının çalıştığı pozisyona işçi alınıp alınmadığı, davacının işyerinde başka bir görevde istihdam edilmesinin mümkün olup olmadığı, bu duruma uygun boş kadro olup olmadığı yönünden alınan rapor yetersiz görüldüğünden işletmeci, insan kaynakları uzmanı ve mali müşavirden oluşan üçlü bilirkişi heyetinden yukarıda belirtilen hususlarda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi bozma nedenidir.
Kabule göre davacının çalışma süresinin beş yıldan fazla olduğu gözetilmeden işe başlatmama tazminatının belirlenmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.