Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5696 E. 2014/5530 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5696
KARAR NO : 2014/5530
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2013/688-2013/647

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebebe dayanmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Dosya içeriğinden, 08.09.2011 tarihinden beri davalı işyerinde yedek parça operatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 28.08.2013 tarihinde, 19-27 Ağustos 2013 tarihlerinde kendi kullanıcı adıyla giriş yaptığı bilgisayardan, işiyle doğrudan ilgisi bulunmayan toplam 938 dosyayı izin almadan taşınabilir belleğe kopyaladığı gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, iş sözleşmesinin geçerli sebebe dayanılarak feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dosya kapsamından, davacının, işi ile yakından ilgisi olmadığı halde makine kataloglarını sistemden nasıl indirebileceğini diğer çalışanlara sorduğu, yapılan araştırmada, davacının kullanıcı adı ile giriş yaptığı bilgisayardan sır niteliğini haiz, şirkete özgü makine fiyat teklifleri, minimum stok hesaplama formülleri, aparat katalogları, makine tip ve fiyatları, şirkete özgü kullanılan yedek parça kodları, faaliyet planlarını içeren toplam 938 dosyayı taşınabilir belleğe kopyaladığı anlaşılmıştır. Davacının ticari sır niteliğindeki gizli bilgileri kopyalaması eylemi, doğruluk ve bağlılığa aykırı bir davranış olup haklı fesih sebebi oluşturmaktadır. Bu anlamda, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 160,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 11.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.