Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5695 E. 2014/5529 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5695
KARAR NO : 2014/5529
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : Karaman İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/273-2013/252

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesi ile diğer kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin IV. bendinde, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın aynı Kanun’un 17. maddesinde sözü edilen bildirim süresini aşması durumunda işverenin derhal fesih hakkının olduğu hükme bağlanmıştır.
Bildirim sürelerinin sözleşme hükmü ile arttırılmış olması halinde, 4857 sayılı Kanun’un 25/IV. maddesi uygulaması yönünden artırılmış sürelerin dikkate alınması gerekir. Başka bir anlatımla işverenin derhal fesih hakkı ancak, tutukluluk süresinin arttırılmış ihbar sürelerini aşması halinde ortaya çıkar.
Dosya içeriğinden, 18.05.1998 tarihinden beri çalışan davacının iş sözleşmesinin, tutukluluk gerekçesiyle haklı sebebe dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, toplu iş sözleşmesinin 41. maddesinin hatalı yorumlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Somut olayda, davacı, 04.11.2012 ilâ 30.01.2013 tarihleri arasında olmak üzere seksenbeş gün süreyle tutuklu kalmıştır. Tutuklulukta geçen süreye göre, 4857 sayılı Kanun’un 25/IV. maddesi ve toplu iş sözleşmesinin 92. maddesi gereğince iş sözleşmesinin feshi haklı sebebe dayanmaktadır. Toplu İş Sözleşmesinin 41. maddesi ise işverenin takdirinde olarak, işçinin yeniden işe alınmasına ilişkin olup, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshini ortadan kaldırmaz. Anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davalıdan alınan 60,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 11.03.2014 tarihinde karar verildi.