Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5192 E. 2014/7360 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5192
KARAR NO : 2014/7360
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Ağrı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/582-2013/480

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı işyerinde işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini belirterek çalıştığı sürece ödenmeyen yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının mevsimlik işçi olduğunu, yıllık ücretli izin alacağına hak kazanamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı döneme ilişkin yıllık izin ücretlerini isteyip isteyemeceği noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Sözkonusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerekeceği açıktır. Dairemizin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın onbir ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiş ve sadece bu yıllar için yıllık izin hakkının doğduğu sonucuna varılmıştır.
O halde davacının onbir ay ve üzerinde çalışmasının bulunduğu yıllar bakımından yıllık izin hakkının doğduğu, onbir ayın altında çalışmaların geçtiği yıllar açısından ise yıllık izin hakkının bulunmadığı dikkate alınarak, izin alacaklarının hesaplanması gerekmektedir.
Somut olayda, davacının 2000 yılı çalışmasının onbir ayın altında olduğu anlaşılmaktadır. Davacının, 2000 yılı için yıllık izin alacağına hak kazanamadığı halde kazandığı değerlendirilerek yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.