Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5135 E. 2014/5623 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5135
KARAR NO : 2014/5623
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2010/118-2013/158

Hüküm süresi içinde davalı S.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı asıl işveren Bakanlığın işyerinde altişveren şirketler bünyesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Bakanlık vekili, müvekkilinin asıl işveren konumunda bulunmadığını, işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını, dava konusu alacaklara hak kazanılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı müflis şirket davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davalı şirket yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı Bakanlık yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı S.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır:
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 61. maddesinde, “Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı Bakanlık vekilince davanın dava dışı alt işveren şirketlere ihbar edilmesi talep edilmiştir. İhbar gereği, sadece O.. İnş. Tur. Mad. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. adına çıkartılan tebligat evrakının tebliğ işlemi yapılmış, diğer şirketler adına çıkartılan tebligat evrakları ise tebliğ edilememiştir.
Mahkemece, ihbar olunan şirketlere, ihbar gereği tebliğ işlemleri tamamlanmadan, davaya devam edilerek hüküm tesis edilmesi hatalıdır. Anılan nedenle, tebliğ işlemleri gerçekleştirilmeyen şirketler bakımından ihbar gereği yerine getirilerek tebliğ işlemleri tamamlanmalı, ihbar olunanların göstereceği deliller toplanılmalıdır. İhbar olunan tüm şirketlerden, davacının işyeri şahsi sicil dosyası ve özlük belgeleri istenilmelidir. Belirtili eksiklikler giderildikten sonra, hüküm altına alınan alacaklar yönünden tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
2-Mahkemece davacının çalışma süresinin 04.09.2006-31.01.2010 tarihi arasında aralıksız geçtiği kabul edilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının çalıştığı V.. Hanımeli Ltd. Şti., O.. Ltd. Şti., Aydın Grup Ltd.Şti, M… Ö.. Restaurant Ltd.Şti ve en son E.. Yemek Üretim Ltd. Şti. ünvanlı şirketler yönünden, davalı Bakanlıkla anılan şirketler arasında kanuna uygun şekilde asıl işveren altişveren ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, davacının 01.09.2008-16.09.2008 tarihleri arasında onaltı günlük çalışmasının kayıtlı olduğu “1160669” tescil nolu işyeri dava dışı G… Grup Gıda Ürt. Hiz Tem. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olup, işyeri adresi ise “Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler (MEBS) Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı” şeklinde kayıtlıdır. Davacının söz konusu işyerinden çıktıktan sonra, davalı asıl işveren Bakanlığa bağlı işyerinde çalışmaya yeniden başladığı tarih ise 06.10.2008 tarihidir. Hal böyleyken, bu şirket nezdindeki çalışmanın davalı S.. B..’yla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Anılan nedenle 01.09.2008-06.10.2008 tarihleri arasındaki sürenin, dava konusu alacaklar bakımından çalışma süresinden sayılması hatalı olmuştur.
3- Ödenmemiş aylık ücret alacağı bakımından, dava dilekçesindeki talep, 2009 yılının ikinci yarısından itibaren devam eden aylara ait aylık ücret alacakları hakkındadır. Hükme esas alınan 05.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda ise, davacının tüm çalışma süresi boyunca aylık ücretinin asgari ücreti aşan kısmının ödenmediği kabul edilerek fark aylık ücret alacağı hesabı yapılmış ve böylece talep aşılmıştır. Diğer taraftan, davalı Bakanlığın 09.03.2010 havale tarihli cevabi yazısında bir kısım aylara ilişkin ücret ödemelerinin altişveren şirket hakedişinden kesilerek davacının banka hesabına yatırıldığı bildirilmiştir. Keza dava dilekçesinde de, ücret ödemelerindeki aksaklıklar sebebiyle, Bakanlığa yapılan başvuru sonrasında banka hesabına kısmi ödemelerin yapıldığı açıklanmıştır. Bu halde, banka hesap dökümlerinin celp edilmemiş olması da bir diğer hatalı yöndür. Anılan nedenle, davacının aylık ücret alacağına yönelik talebinin, 2009 yılının ikinci yarısından itibaren devam eden aylara ilişkin olduğu nazara alınarak, ilgili bankadan hesap dökümlerinin de celp edilmesiyle tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonuca gidilmelidir.
4-Kabule göre de, mahkemece hüküm altına alınan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarında, ıslah edilen miktarlar yönünden temerrüt tarihinden itibaren (12.02.2010) faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Davacı vekilince, temerrüdün gerçekleştiği iddiasına ilişkin dosyaya sunulan 06.02.2010 tarihli dilekçe, adi yazılı bir belgedir. Söz konusu belge ekinde sunulan suret halindeki iadeli taahhütlü posta gönderisi makbuzunda, S.. B.. tebliğ bilgisi bulunmakta ise de, söz konusu posta evrakının, davacı vekilince sunulan 06.02.2010 tarihli dilekçenin tebliğine ilişkin olup olmadığı denetlenememektedir. Bu halde, 06.02.2010 tarihli ihtar içerikli dilekçenin, tebliğ alınıp alınmadığı davalı S.. B..’nın ilgili biriminden sorulmalıdır. Tebliğin yapıldığı sonucuna ulaşılması halinde, söz konusu ihtarda, talep edilen alacak kalemlerinin meblağları belirtildiğinden, temerrüdün bu rakamlarla sınırlı olmak üzere gerçekleştiğinin dikkate alınması gereklidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.