Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/5042 E. 2014/4883 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5042
KARAR NO : 2014/4883
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2012
NUMARASI : 2011/578-2012/524

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalının, yönetmen olarak görev yaptığı sırada, usulsüz kredi kullandırdığını, bu hususun müfettiş raporu ile belirlendiğini, sözü edilen işlemler neticesi davalının kullandırmış olduğu kredilerden dolayı banka alacaklarının çeşitli icra takipleri sonucu aciz vesikasına bağlandığını belirterek, banka zararının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, kredi işlemleri ile ilgili olarak kredi komitesini oluşturan kişilerin sorumluluğunun bulunduğunu, davalıya sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istek kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, dava konusu alacağın hesaplanması sırasında uygulanacak faizin niteliği uyuşmazlık konusudur. Davaya konu banka zararının oluşmasından temel sorun davalı işçinin yeterli teminat almaksızın usulsüz krediler kullandırmasıdır. İşçinin usulsüz işlemleri sonucu, işveren banka tarafından kullandırılan kredilerin yasal açıdan takibi de sonuçsuz kalmıştır. Bu nedenle davalı işçinin sadece ana paradan sorumlu olduğunun kabulü doğru olmaz. Alacağın temerrüt faizleriyle birlikte ulaştığı rakamı gösteren ve aciz vesikasına bağlanan toplam miktarlar üzerinden banka zararının oluştuğu kabul edilmelidir.
Bu durumda davalının kullandırmış olduğu usulsüz kredilerden aciz vesikasına bağlanan tutarın kusur oranına göre belirlenecek miktara göre sorumlu olduğu kabul edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, davanın tarafları arasında hizmet ilişkisi bulunması, ticari ilişkinin söz konusu olmaması nedeniyle, karara bağlanan alacak miktarına yasal faiz uygulanması dosya içeriğine uygundur. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda, banka zararının hesaplanması sırasında, aciz vesikasına bağlanan alacak miktarlarına yasal faiz uygulanarak hesaplama yapılması yerinde değildir. Belirtilen alacak temerrüt faizi uygulanarak hesaplanmalı, davalının kusur oranına göre sorumlu olduğu miktar tespit edilerek hüküm altına alınmalıdır. Açıklanan nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.