Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/4920 E. 2014/5450 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4920
KARAR NO : 2014/5450
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : İskenderun 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2012
NUMARASI : 2010/544-2012/990

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, sendikaya üyesi olmasına rağmen, fiilen büro işçisi olarak görevlendirildiği gerekçesi işyerinde uygulanmakta olan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmadığını, daha evvel Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret ve sosyal yardım alacaklarının tahsili amacı ile açmış olduğu kısmi davanın kabul ile sonuçlanarak kesinleştiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının talep ettiği işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; esasa cevap süresi içerisinde ileri sürülmeyen zamanaşımı definin sonradan ıslah yoluyla ileri sürülüp sürülemeyeceği, noktasında toplanmaktadır.
Yargılama sırasında, davalı vekili 11.09.2012 tarihli dilekçesi ile savunmasını ıslah ederek dava konusu alacakların bir kısmının zaman aşımına uğradığını ileri sürmüş ve zamanaşımı definin dikkate alınmasını istemiştir. Mahkemece, usulüne uygun olmadığı ve süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile davalının zaman aşımı defi nazara alınmamıştır. Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işleminin karşı tarafın oluruna bağlı olmaksızın tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir. Islah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup, iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının da bir istisnasıdır.
Usulünce yapılmış davalı ıslahı da geçerlidir. Esasa cevap süresi içinde ileri sürülmediğinden davacı tarafın savunmanın genişletilmesi yönündeki itirazı ile karşılaşması mümkün olan zaman aşımı defı’nin ıslah yoluyla yapılmasında usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Dairemizin ve Yargıtay’ın diğer Dairelerinin kökleşmiş uygulaması ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2011 tarih 2010-9/626 esas, 2011/70 karar sayılı ilamı bu yöndedir.
Bu nedenle davalının ıslah yoluyla ileri sürdüğü zaman aşımı defı’nin kabulü gerekirken bu husus gözetilmeden hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.