Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/4773 E. 2014/5346 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4773
KARAR NO : 2014/5346
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2012
NUMARASI : 2011/304-2012/748

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren işyerinde çalıştığı süre boyunca yaptığı fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının çalışmasının kayıtlarda gösterildiğini, yaptığı fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının karşılığının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davalı işveren işyerinde Park ve Bahçeler Müdürlüğünde bahçıvan olarak çalışan davacı, çalışması boyunca fazla çalışma yaptığını iddia etmiş ve iddiasını ispat amacı ile iki şahit dinletmiştir. Davalı işveren ise puantaj kayıtlarını sunmuştur. Puantaj kayıtlarında davacının işe gelip gelmediği günler kayıt altına alınmış olup, çalışma saatlerine ilişkin bilgi yer almamaktadır. Bu durumda fazla çalışmanın şahitle ispatı imkan dahilindedir. Ancak dinlenen davacı şahitlerinden biri Park ve Bahçeler Müdürlüğünün Deniz Dünyası adlı akvaryumda görevli olup, diğeri ise Gecekondu Sosyal Konutlarında yıkım işçisi olarak çalışmaktadır. Dolayısıyla bahçıvan olarak çalışan davacının çalışma düzenini ve saatlerini bilmeleri mümkün olmadığından, beyanlarına itibar edilerek fazla çalışma alacağının hesaplanması ve hüküm altına alınması isabetli olmamıştır. Davacı tarafından fazla çalışma yapıldığı yöntemince ispat edilemediğine göre, anılan isteğin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Davacının hafta tatili ve genel tatil alacağının hesaplanması hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, işverence davacının işe gelip gelmediği günlerin kayıt altına alındığı puantaj kayıtları sunulduğuna göre yazılı delil varken şahit anlatımına itibar edilemeyeceğinden, davacının hafta tatili ve genel tatil alacaklarının puantaj kayıtlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir. Şahit anlatımı ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.