Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/4520 E. 2014/17867 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4520
KARAR NO : 2014/17867
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2012/245-2013/1180

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan 7.Y. Ankara Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine ait işyerinde değişen alt işverenlere bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı alt işveren tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir .
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş yerini devralan yeni alt işverene bağlı olarak çalışmaya devam ettiğini, bu nedenle feshe bağlı haklardan olan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücret alacaklarına hak kazanmadığını, iş yerinde fazla çalışma yapılmadığını ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının asıl işverene ait iş yerinde yeni alt işverene bağlı olarak çalışmaya devam ettiği, iş sözleşmesini feshedilmediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücret alacak taleplerinin reddine, diğer talepler yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, değişen alt işverenler arasındaki hukukî ilişkinin tespiti ve bunun işçinin işçilik haklarına etkileri konusunda toplanmaktadır.
İş yerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri iş yeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde, iş yerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü iş yerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6 ncı maddesi kapsamında iş yeri devri niteliğindedir.
Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde iş yerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işveren geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir iş yerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir.
Alt işverenin asıl işverenle akdettiği çalışma süresinin sonunda veya süresinden önce alt işverenin, ilişkinin sonlandırılması nedenine dayalı olarak tüm işçilerine başka işyeri göstererek işyerinden ayrılması, ardından işin asıl işveren tarafından başka bir alt işverene verilmesi örneğinde alt işverenler arasında hukukî bir ilişki bulunmamaktadır. Hukukî ilişki, alt işverenler ile asıl işveren arasında gerçekleştiğinden belirtilen durum alt işverenler arasında işyeri devri olarak değerlendirilemez. Bu durumda işçinin feshe bağlı işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü gerekir.
Somut olayda, davacının davalı şirkete bağlı gerçekleşen çalışma süresinin 15.01.2012 tarihinde sona erdiği, 16.01.2012 tarihi itibari ile işçinin başka bir alt işverene bağlı olarak asıl işverene ait iş yerinde çalışmaya devam ettiği görülmekte ise de, davalı vekili cevap dilekçesi içeriğinde asıl işveren ile müvekkili şirket arasındaki hizmet alım sözleşmesi süresinin sona ermesi nedeni ile, işçinin iş sözleşmesinin 15.01.2012 tarihinde feshedildiğini açıkça beyan ettiğinden, davacının 16.01.2012 tarihinde başlayan çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine bağlı olarak gerçekleştiği ve yeni alt işverene ile davalı işveren arasında iş yeri deviri ilişkisinin bulunamadığı kabul edilmelidir . Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, kıdem ve ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacakları yönünden davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.