Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/4454 E. 2014/5374 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4454
KARAR NO : 2014/5374
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2013
NUMARASI : 2012/589-2013/1242

Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait takside 2004-2009 yılları arasında şoför olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, görev itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında kalan esnaf olduğu belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre iş mahkemelerinin görevi, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesidir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2. maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu kanun hükümleri uygulanmaz.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3. maddesine göre esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak belirtilmiştir. 507 sayılı Kanun, 5362 sayılı Kanun’un 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve maddenin ikinci cümlesi ile diğer kanunların 507 sayılı Kanuna yaptıkları atıfların 5362 sayılı Kanuna yapılmış sayılacağı açıklanmıştır.
Esnaf ve sanatkâr faaliyeti kapsamında kalan işyerinde üç kişinin çalışması halinde, 4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (ı) bendi uyarınca, bu işyeri İş Kanununun kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede üç işçi yerine “üç kişi”den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. İşinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşması durumunda işyeri 4857 sayılı Kanuna tabi olacaktır.
Somut olayda davacı, davalıya ait takside 2004-2009 yılları arasında şoför olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Mahkemece, sözkonusu takside üçten fazla çalışan olmaması ve davalının geçimini münhasıran bu araçtan sağlaması sebebi ile Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece yapılan bu tespitte bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dosya içeriğine göre, sözkonusu araçta davacı ile birlikte davalının oğlu M. Ü.l çalışmıştır. Davalının bedeni çalışması olup olmadığı ise açıklığa kavuşturulmamış ve bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, alacak talep edilen döneme ilişkin 06 …. plakalı araca ait tüm trafik ceza tutanakları temin edilmeli, davalı tanıkları da dinlendikten sonra, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek anılan dönemde davalının bedeni çalışması bulunup bulunmadığı hususu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Sözkonusu araçta davalının bedeni çalışması bulunduğu sonucuna varılırsa şimdiki görevsizlik kararı verilmeli, aksi halde yargılamaya devam edilerek işin esası ile ilgili bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2014 günü oybirliği ile karar verildi.