Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/4046 E. 2014/11977 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4046
KARAR NO : 2014/11977
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/824-2013/1214

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalıya ait işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinde yer alan ücret artış düzenlemelerinin davacıya geç ve eksik uygulandığını belirterek, ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, gerekli ödemelerin tam olarak yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, talepler kısmen hüküm altına alınmış, hükmün araştırmaya yönelik olarak bozulması üzerine yeniden bilirkişi incelemesi gerçekleştirilerek bu rapora göre karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında, 7. dönem toplu iş sözleşmesine dayalı ikinci yıl ikinci altı aylık ücretin tespiti uyuşmazlık konusudur. 01.01.1990-31.12.1991 yürürlük süreli 7. dönem toplu iş sözleşmesinin ücret zammını düzenleyen 40/ll-c maddesinde, toplu iş sözleşmesinin ikinci yılında gerçekleşecek Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsünün (1987-100 bazlı) Kentsel Yerler Tüketici Eşya Fiyatları Türkiye Geneli endeks artış oranı (Aralık 1991 endeks sayısı/Aralık 1990 endeks sayısı) % 45’i aştığı takdirde aşan kısım 01.01.1992 tarihi itibariyle yeni dönem toplu iş sözleşmesinde dikkate alınacaktır, düzenlemesi yer almaktadır. 01.01.1992-31.12.1992 yürürlük süreli 8. Dönem toplu iş sözleşmesinin yine ücret zammına ilişkin 40/l maddesinde ise, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden önce işyerinde çalışan sendika üyesi işçilerin 31.12.1991 tarihindeki günlük ücretlerine 01.01.1992 tarihinde geçerli olmak üzere % 50 oranında zam yapıldığı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere 8. dönem toplu iş sözleşmesi ile 7. dönem toplu iş sözleşmesinin 40/ll-c maddesinde ifade edilen enflasyon farkı dikkate alınarak ücretlere zam yapılmıştır. Bu durumda 7. dönem toplu iş sözleşmesine göre ücret zammı olarak % 26,1 artış oranının uygulanması hatalı olup, davacının 31.12.1991 tarihindeki ücretine ayrıca bir endeks sayısı eklemesi yapılmaması gereklidir. Mahkemece belirtilen şekilde hesaplama yaptırılarak dava konusu alacaklar hakkında hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davacı işçinin 1. dönem toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığı hususu bir başka uyuşmazlık noktasını teşkil etmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 25. maddesine göre, üyelikten çekilme notere başvurma tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlidir, çekilenin bu bir aylık süre içerisinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendika üyeliği bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır. Somut olayda, davacının 14. dönem toplu iş sözleşmesi tarafı Türkiye O….İş Sendikası üyeliğinden çekildiği ve 1. dönem toplu iş sözleşmesi tarafı Ö… O..İş Sendikası üyeliğine kabul edildiği anlaşılmaktadır. 1. dönem toplu iş sözleşmesinin 4/5. maddesi düzenlemesine göre, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte sendika üyesi olmayan ve dayanışma aidatı ile de geriye doğru toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmayan işçilerin toplu iş sözleşmesinden işverence yararlandırılmaları, 2821 sayılı Kanun’un 36. maddesine uygun olarak taraf işçi sendikasının yazılı muvafakatına bağlı tutulmuştur. Dosya içeriğinden 1. dönem toplu iş sözleşmesi tarafı olan Ö…O…İş Sendikasına üye olup olmadığı ya da sendika tarafından davacıya yazılı şekilde toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğine dair muvafakat verilip verilmediği anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda işçinin 1. dönem toplu iş sözleşmesinden yararlandığı kabulü ile hesaplamalar gerçekleştirilmiş olduğundan, bu hususun netleştirilebilmesi için mahkemece ilgili sendikaya yazılarak, davacının 1. dönem toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, yararlanmadığının anlaşılması halinde bu duruma göre yeniden hesaplama yaptırılarak bir karar verilmelidir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu kıdem terfi primi hususundadır. Talep konusu dönemde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinin tamamında 25. maddede daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Davacı işçi yönünden mevsimlik statüde çalışılan dönem için kıdem terfi hesabı yapılmamalıdır. Başka bir anlatımla davacının henüz daimi kadroya alınmadığı, mevsimlik işçi olarak çalışılan dönem için kıdem terfi zammı hesabı ile yevmiye tespiti hatalıdır. Dosya içeriğine göre, davacı işçinin daimi kadroda çalışmadığı önceki dönem de dahil olmak üzere tüm uyuşmazlık konusu süre için kıdem terfi primi uygulanarak hükme esas bilirkişi raporunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece işçinin özlük dosyasındaki bilgilere göre hangi statüde hangi tarihler arasında çalıştığı belirlenmeli, daimi işçi olarak kadroya geçirildiği tarih tespit edildikten sonra, kıdem terfi primi bu tarihten sonra yevmiyeye uygulatılmak üzere denetime elverişli bilirkişi raporu alınmalıdır. Yazılı şekilde hatalı bilirkişi raporuna dayalı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.