Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/3533 E. 2014/2513 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3533
KARAR NO : 2014/2513
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2013/1247-2013/1190

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, feshin haklı sebebe dayalı olarak yapıldığından davanın reddini karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı işçinin iş sözleşmesinin feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinde belirtildiği şekilde yazılı olarak yapılmadığı gibi, fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde geçerli bir sebep belirtilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun’un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
4857 sayılı Kanun’un “İşverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması şartı aranmaz.
Somut olayda, cevap dilekçesinde işçinin yetersizliği ve kurumun zarara uğraması sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebebe dayalı olarak feshedildiği belirtilmiştir. Davalı tarafından feshin haklı sebebe dayalı olarak yapıldığı iddia edildiği gözetilmeden feshin yazılı olarak yapılmadığı, fesih sebebinin açık ve kesin olmadığından bahisle davanın kabulü hatalı olmuştur.
2-Mahkemece, davalının iddia ettiği haklı sebeple fesih gerekçeleri dikkate alınarak hesap işlerinde ve kurumun iştigal konularında uzman bilirkişilerin de bulunduğu bilirkişi heyetinden gerekiyorsa keşifte yapılarak davalı kurumun zararı olup olmadığı ve bu zararın oluşmasında davacıdan kaynaklanan kusurun bulunup bulunmadığı hususunda denetime elverişli rapor alınması ve edinilecek kanaate göre tüm deliller yeniden değerlendirilerek
hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç : Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.