Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/3431 E. 2014/4316 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3431
KARAR NO : 2014/4316
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2009/452-2013/352

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalının yanında çalıştığını, ücretlerini ödenmediğini ileri sürerek, ücret alacağı istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava dışı N.. K.. ile sahibi olduğu villanın dekorasyonu, çevre düzenleme projelerinin hazırlanması ve imalatlarının yapılarak teslim edilmesi konusunda anahtar teslimi sözleşme yapıldığını, sözleşme gereğince yapılacak işin 08.07.2008 tarihi itibariyle tamamlanmış olarak teslimi kararlaştırıldığını, işin yapılması sırasında sözleşme doğrultusunda N.. K..’ya yapılması gereken ödemelerin yapıldığını, bunun dışında imalatlarda kullanılacak malzemelerin bizzat davalı tarafından alınarak teslim edildiğini, dava dışı N.. K.. ile aralarındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu, davacı ile arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 8/1 maddesi uyarınca “iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş göreme (emek) ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır. İş sözleşmesini diğer iş görme sözleşmeleri olan eser ve vekalet sözleşmelerinden ayırt edici en önemli kıstas bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağlılığı vardır.
Gerçek anlamda hukuki bağımlılık, işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki davranışlarına ilişkin talimatlara uyma yükümlülüğünü üstlenmesi ile doğar. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirmektedir. İşçinin bu anlamda işveren karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda işveren ile işçi arasında hıyerarşik bir bağ vardır. İş sözleşmesine dayandığı için hukuki, işçiyi kişisel olarak işverene bağladığı için kişisel bağımlılık sözkonusudur.
Eser sözleşmesinde işi yapmayı üstlenen, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Eser sözleşmesi, bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlemlenen sonuçtur. İşi yapmayı üstlenen, iş sahibi ile sözleşmesi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Eser sözleşmesinde ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İşi yapmayı üstlenenin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir.
Öte yandan, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde iş mahkemelerinin görevi, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi” olarak belirlenmiş olmakla, işçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre, davalı ile dava dışı ihbar olunan N.. K.. arasında davalıya ait villanın dekorasyon ve çevre düzenleme projelerinin hazırlanması, imalatlarının yapılarak teslim edilmesi konusunda eser sözleşmesi yapıldığı, dolayısıyla aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığından, uyuşmazlığın çözüm yeri genel mahkemeler olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.