Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/34023 E. 2014/35434 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/34023
KARAR NO : 2014/35434
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2014
NUMARASI : 2013/626-2014/419

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işyerinde alkol tüketmesi sebebiyle haklı sebebe dayalı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Mahkemece, yazılı bildirimde fesih sebebinin gösterilmemesi sebebiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin işverence haklı veya geçerli nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun’un 25/11. maddesinde. ” Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması, b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması, c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması, d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi, e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması,f) İşçinin işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi, g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi, h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.” hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun’un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır. Somut uyuşmazlıkta işverenin iddia ettiği üzere işyerinde alkol tüketme eylemi haklı fesih için yeterli bir sebep teşkil edecek nitelikte ise de işverence bu durum geçerli fesih olarak nitelendirilmiş ve fesih hakkı geçerli sebebe dayandırılmıştır. Bu durumda fesih bildirimininin yazılı şekilde yapılmaması veya sebep gösterilmemesi, yalnız başına feshi hükümsüz hale getirmeyecek olup, işin esasına girerek haklı sebebin bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir.
Dosya içeriğine göre, davacının 30.07.2012 – 02.10.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, iş sözleşmesinin “işyerinde içki tüketme” eylemi gerekçe gösterilerek, geçerli sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının 13.09.2013 tarihinde görevi başında iken işçilerden C.. A.. ile birlikte içki içtiği, tanık beyanı ile aynı tarihli tutanak içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca feshin evleviyetle geçerli sebebe dayandığı kabul edilmelidir. Bu gerekçe ile davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir
Belirtilen sebeplerle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HUKUM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 180,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,0TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesirt olarak 12.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.