Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/33762 E. 2014/35890 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33762
KARAR NO : 2014/35890
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2014/111-2014/233

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini, aylık ücret alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine ise itiraz edildiğini ileri sürerek, icra ödeme emrine yapılan itirazın iptaline ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ile hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek, kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.09.2007 tarihli 2007/14-778 esas ve 2007/611 karar sayılı kararı).
Somut olayda, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, fazla çalışma ücreti ve itirazın iptaline yönelik talepler bakımından tesis edilen önceki hükmün, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği gerekçesiyle, söz konusu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2012 tarihli 2012/13-747 esas ve 2012/84 karar sayılı kararı ile Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Mahkemece, bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar, 6100 sayılı Kanunu’nun 297. maddesi hükmüne uygun olmalıdır. Mahkemece, bu yön dikkate alınmaksızın, bozma sebebi yapılmayan alacaklar hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olmuştur.
3-Kabule göre de, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi uyarınca, 1.007,23 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 907,23 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Yukarı yazılı sebeplerden, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.