Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/33701 E. 2014/35431 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33701
KARAR NO : 2014/35431
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2014
NUMARASI : 2014/239-2014/847

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, oda genel sekreterinin imzalı onay belgesiyle kanuni izne ayrılan davacı işçinin iş sözleşmesinin sebep gösterilmeden feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine ve tazminat ile boşta geçen süre alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yönetimin değişmesiyle sonuçlanan seçimden sonra davacının da içinde bulunduğu bi kısım işçiye toplu izin verildiği, ancak yeni oda yönetim kurulu tarafından izinlerin kabul edilmeyip işçilerin işe davet edildiği, davacının aldığı izin belgesinin işyeri kayıtlarına intikal etmediği, davacı hakkında yapılan fesih işleminin haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir.
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz.
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Dosya içeriğine göre ispat yükü kendisinde olan davalı işveren, yeni yönetim tarafından izinlerin iptal edilmesi nedeniyle işe dönülmesi yönünde işçilere tebligat yapıldığını, ancak davacının izin belgesinin kayıtlarda bulunmaması nedeniyle işe davet edilmeyerek sözleşmenin devamsızlık nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini savunmakta ise de davacı tarafından izin talep edilen süreleri de gösterir matbu izin talep formunun dosya içerisinde bulunduğu, izin isteminin o tarihte genel sekreter olarak görev yapan A.. T.. tarafından uygun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının belirtile tarihlerde izinli olduğu anlaşılmakta olup, devamsızlık nedeniyle feshin haklı olduğunun kabulü hatalıdır. Bu durumda işveren tarafından davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli veya haklı nedenle feshedildiği kamtlanamadığından davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Harç peşin alındığından yenidgn alınmasına yer olmadığına,
6-Davacının yapmış olduğu 453,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.