Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/33257 E. 2014/35571 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33257
KARAR NO : 2014/35571
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2014
NUMARASI : 2014/57-2014/848

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli sebep olmaksızın haksız ve usulsüz olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalıya ait hastanelerin Kamu Hastaneleri Kurumuna devredildiğini, davacının iş sözleşmesinin işin ve işyerinin gereği olarak davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığından feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, fesih tarihi itibariyle feshin geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı işverenlikte 01.08.2004-08.01.2014 tarihleri arasında ve en son şube müdürü danışmanı olarak görev yapan davacının iş sözleşmesi; davalı tarafından işletmelerindeki personel sayısı ile iş yükünün azalması, TDV Ö.. M. Ankara Hastanesi ile TDV Ö. . M. Ü. Tıp Merkezinin devir işlemlerinin tamamlanması ve TDV Ö. .. M. Ankara Hastanesi İnsan Kaynakları Müdürlüğünde yeterli sayıda personel bulunması sebeplerine dayanılarak feshedilmiştir.
Dosya içeriğine göre; fesih bildiriminde belirtilen devir işleminden önce İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü olarak çalışan davacının 18.04.2011 tarihinde TDV Ö..M. Ankara Hastanesinde Şube Müdürü Danışmanı görevine getirildiği görülmektedir. Davalı işverenliğe ait işyerlerinin sunulan bilançolara göre 2011, 2012 ve 2013 yıllarında zarar etmesi neticesinde ekonomik zorluk içine düştüğü, bunun üzerine devir işlemine dair alınan işletmesel kararın, davalı bünyesinde tutarlı bir şekilde uygulandığı, bu kapsamda devir işleminden sonra istihdam fazlalığının meydana geldiği açıktır. Buna göre işverenin fesihte keyfi davranmadığı, işletmesel karar sonucu yapılan fesih işleminin geçerli sebebe dayandığı anlaşıldığından, işe iade isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç:
Belirtilen sebeple, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 300,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.