Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/33217 E. 2014/33963 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33217
KARAR NO : 2014/33963
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/481-2014/167

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesini davalının haksız olarak feshettiğini belirterek cezai şart ve eğitim gideri alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, sözleşmenin belirsiz süreli olması ve taahhütnamedeki cezai şartın tek taraflı olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, eğitim gideri talebinin reddine cezai şart isteğinin ise kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 18.03.2013 tarihli 2012/17701 esas, 2013/5553 karar sayılı kararı ile davanın tümü ile reddi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak cezai şart talebinin reddine, bozma dışında kalan hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre sorun, bozma üzerine verilen kararda, bozma dışında kalan hususlar hakkında yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun’un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda, mahkeme tarafından, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda, cezai şart isteğinin reddine ilişkin verilen karar doğru olmakla birlikte, bozma kapsamı dışında kalan eğitim gideri hakkında açıkça hüküm kurulması gerekirken, “bozma dışında kalan hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve hükmün gerekçesinde davanın redine karar verildiği belirtilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.