Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/33169 E. 2014/35421 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33169
KARAR NO : 2014/35421
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2014
NUMARASI : 2013/454-2014/233

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence sendikal sebeple feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ikale sözleşmesinin geçerli olmadığı, feshin işverence yapıldığı ve yapılan feshin sendikal sebebe dayandığı gerekçesi ile isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; “İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz;” beşinci fıkrasına göre; “İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz.” Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; “Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümleri uygulanır. Ancak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.” denilmektedir.
Somut olayda ikale sözleşmesi için icabın davalı işverenden geldiği, işçi lehine ek menfaat öngörülmediği, bu halde ikale sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle sözleşmenin işverence feshedildiği ve feshin geçersiz olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, mahkemenin bu yöndeki tespiti isabetlidir. Bununla birlikte feshin sendikal nedene dayandığının kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Sendikal tazminatının hüküm altına alınabilmesi için, feshin sendikal nedene dayandığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanması zorunludur. Eldeki davada, sözleşmenin feshedilmesinden önce, işyeri hakkında alınmış bir yetki kararı bulunmadığı, davacı ile birlikte işten çıkarılan işçilerin çıkarma veya ikale tarihi itibariyle sendika üyesi olmadıkları, feshin yapıldığı Ağustos ayında 6 işçinin işine son verildiği, aynı dönemde 3 işçinin işe girdiği, ayrıca aynı süreçte işten çıkarılan ve tanık sıfatıyla dinlenen işçilerin beyanlarının sendikal nedeni ispata elverişli olmadığı nazara alındığında, davacının sendikal nedeni ispat edemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda işe başlatmama tazminatının 2821 sayılı Kanun’un 31. maddesine göre belirlenmiş olması hatalıdır.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 156,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 12.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.