Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/32862 E. 2014/34758 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32862
KARAR NO : 2014/34758
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Elazığ İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2014
NUMARASI : 2014/351-2014/732

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, Elazığ İş Mahkemesinin 2010/602 esas sayılı kısmi dava dosyası ile kıdem, ihbar taminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarına ilişkin dava açtıklarını, mahkemece dava dilekçesinde talep edilen miktarlarla bağlı kalınarak ve fazlaya dair haklar saklı tutularak karar verildiğini ve bu karının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini belirterek bakiye kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, kısmi dava dosyasında alınan bilirkişi hesaplaması doğrultusunda bakiye alacaklar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanun’un uygulanması için çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkim kendiliğinden denetlemelidir. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Dosya içeriğine göre, davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği için çıkartılan davetiye, muhatap firmada devamlı çalışan sekreter Sibel Aslan imzasına tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde, tüzel kişi adına tebligat almaya yetkili kişinin mutat iş saatinde, işyerinde bulunmaması veya evrakı bizzat alamayacak halde olması durumunda, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş sürekli çalışan memur yada müstahdemlerinden birine tebliğ yapılabileceği; ancak bu kişilerinde bulunmaması durumunda bu husus tebliğ mazbatasında belirtilerek o yerdeki diğer bir memur yada müstahdeme tebligat yapılabileceği vurgulanmıştır. Somut olayda bu husus belirtilmeden sekreter S.A. imzasına yapılan tebligat usulsüzdür. Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeli, savunma ve delillerini bildirme hakkı tanındıktan sonra yargılamaya devam edilerek sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
Mahkemenin, davalı tarafın duruşmaya katılmadığı ve cevap vermediği yönündeki kabulüne göre de, 25.06.2014 tarihli duruşma zaptında anılan tarihteki oturuma davalı vekilinin katılıp katılmadığı konusunda çelişki yaratılması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2014 günü oybirliği ile karar verildi.