Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/32725 E. 2014/35836 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32725
KARAR NO : 2014/35836
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2014
NUMARASI : 2014/58-2014/469

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, işveren tarafından işyerinde çalışan işçilere gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ibraname imzalatılmak istendiğini, bunu kabul etmemesi üzerine de iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, iş yerinde yılda üç maaş tutarında ikramiye ödenmesi yönünde işyeri uygulaması bulunduğunu ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, işçinin işyerini kendi iradesi ile terk ettiğini, hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının ödendiğini ve işyerinde ikramiye uygulaması bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Bozma ilamı
Mahkemece, yapılan ilk yargılama sonucunda davacının iş yerinde üst düzey yönetici olarak çalıştığı ve çalışma saatlerini kendisinin belirlediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararın süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 29.11.2013 tarihli 2013/24960 esas, 2013/27145 karar sayılı ilamı ile “…Dosya içeriğine göre, dosyada davacının çalışmasına ilişkin bir kısım imzalı bordrolar sunulmuştur. Bu belgelerde yer alan ücret miktarı aylara göre değişkenlik arz etmektedir. Yargılama sırasında emsal ücret araştırmasına gidilmiş olup, İstanbul Ticaret Odası ve Tümtis Sendikası nezdinde araştırma yapılmıştır. Mahkemece sendikanın bildirdiği ücret seviyesinden gerçekleştirilen hesaplamalara göre isteklerin hüküm altına alınması dosya içeriği ile örtüşmemektedir. İstanbul Ticaret Odasının bildirdiği emsal ücret seviyesinin esas alınması delil durumuna daha uygun olup, işçilik alacaklarının bu miktar dikkate alınarak hesaplatılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık konusu da, tazminatlara esas ücretin tespitinde ikramiyenin dikkate alınıp alınmayacağı hususundadır.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda, davacının iddiasına göre ikramiye eklemesi yapılarak brüt giydirilmiş ücret hesaplanmıştır. Dosya içeriğinde, bordrolarda ikramiye yer almamakta olup, işyerinde ikramiye uygulaması bulunduğunu gösterir başkaca delil bulunmamaktadır. İkramiye aldığını davacı ispatlayamadığından, tazminatlara esas ücretin tespitinde ikramiye eklemesi yapılması da hatalıdır… “ gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ulusal bayram genel tatil ücret alacağında yapılacak takdiri indirimin oranı ve bu hususta davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (keza 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır
Somut uyuşmazlıkta, yukarıda tarih ve numarası verilen bozma ilamı öncesinde mahkemece ilk yapılan yargılama sonucunda, davacının hak kazandığı ulusal bayram genel tatil ücret alacağından %50 oranında takdiri indirim yapılarak hüküm kurulmuştur. Bozma ilamından önce verilen bu karar davacı tarafından temyiz edilmemiş ve böylece davacı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu durumda, bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda, davacının hak kazandığı ulusal bayram genel tatil ücret % 35 oranında takdiri indirim yapılması usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı ve isabetsizdir.
3- Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hak kazandığı ulusal bayram genel tatil ücret alacağı 01.01.2008 – 31.12.2008 tarihleri arasındaki çalışma dönemi için hesaplandığı halde hesaplamaya davacının fesih tarihi olan 2010 yılında aldığı ücret miktarının esas alınması da isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.